Asgari ücrete yapılan trajik artış, bu ülkede emeği ile geçinmeye çalışan onbinlerce insana yöneltilmiş bir hakarettir. Bu rezalette payı olmayan neredeyse hiç kimse yok gibi; bu artışa dahi “hayır” diyerek asgari ücretin hiç artmamasını savunan patronlar açık ara önde olsa da, komisyonda bu trajik artışı karara bağlayan sendika ve devlet tarafı da pay sahibi… Ama ya gözden kaçanlar?
Hükümetteyken onlarca kez asgari ücret yasasını değişeceğini iddia eden ama bir tasarı bile hazırlamayan sosyal demokrat bakanın da bugün oluşan tabloda payı var. Televizyonlarda işçi için ağlayarak yapısal bir çözüm üretilemeyeceğini bugün yaşayarak gördük… Diğer yandan ekonomik protokol karşısında aslanlar gibi kükreyen kamu sendikaları, asgari ücretlinin hakları için kılını dahi kıpırdatmıyor. Sonra da kendi zümresel çıkarlarını, toplumun genel çıkarıymış gibi kabul etmemizi bekliyorlar…
Bu ülkede iş cinayetlerinde ölen, göstermelik maaş artışı ile hakarete uğrayan, yatırımları yapılmayan, yıllık ücretli izne çıkamayan, maaşını alamayan, iş güvencesi dahi olmadan çalışan onbinlerce emekçinin haklarını yine ve sadece kendileri savunabilir. Bunun için de emekçilerin örgütlenmesi gerekir…
Münür Rahvancıoğlu
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri