Özgür Web TV’de yayınlanan, Seçim Özel programında, Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Bağımsızlık Yolu İskele Milletvekili adayı Hakan Tanıttıran, partinin kurucu üyelerinden olduğunu ve emekçilerin, yoksulların, üreticilerin ve köylülerin sesi olmak için aday olduklarını belirtti.
Kıbrıs’ta yaşanan her sorunun içinden bir çözüm çıkartma gailesiyle Bağımsızlık Yolu’nu 3 yıl önce partileştirdiklerini kaydeden Tanıttıran, “Bağımsızlık Yolu Kıbrıs’ın kuzeyinde bir siyaset ve muhalefet boşluğu olduğu için ortaya çıktı” dedi.
Biz Bağımsızlık Yolu Olarak Kıbrıs’ta Bir Federasyondan Yanayız
Emekçilerin, işçilerin, çiftçilerin ve köylülerin sorunlarının sadece emeğin sorunları olmadığını, bunu Kıbrıs sorunu üzerinden de gördüklerini anlatan Tanıttıran, Kıbrıs’ta Kıbrıs sorununa bakışın, kişiyi sağcı ya da solcu olarak etiketlediğini belirtti.
Tanıttıran, “Biz Bağımsızlık Yolu olarak Kıbrıs’ta bir federasyondan yanayız. Nasıl bir federasyon derseniz de; Kıbrıslı Türklerin uluslararası ve meşru bir zeminde tanınacağı ve bunun kabul edileceği bir federasyondan yanayız ve bunu kesinlikle tartışmıyoruz.” dedi.
Bir Yanda Yoksulların ve Emekçilerin Kıbrıs’ı, Bir Yanda da Zenginlerin Kıbrıs’ı Var
Başkentinin ortadan bölündüğü bir ülkenin birleşmesinden yana olduklarını, uluslararası aktörlerin ada üzerindeki çıkarlarından ve manipülasyonlarından kurtulabilmek için de Kıbrıs’ın bir bütün olması gerektiğini vurgulayan Tanıttıran, Kıbrıs’ı bir bütün olarak tanımlarken de, tek bir Kıbrıs olmadığı kanaatinde olduklarını kaydetti.
Tanıttıran, “Bir yanda yoksulların ve emekçilerin Kıbrıs’ı, bir yanda da zenginlerin Kıbrıs’ı var. Kıbrıs sorununa başka türlü yaklaşan arkadaşların tezlerinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Aynı adadayız ama aynı gemide değiliz. Tek bir gemideysek bile, birileri birinci sınıfta seyahat ederken emekçiler en altta seyahat ediyor.” ifadelerini kullandı.
Sucuoğlu’nun Söyledikleri; Hukuk Dışılığın Devam Etmesi Demek
İki devletli çözümün çok eski bir siyasetin yeni ambalajlanmış hali olduğunu ifade eden Tanıttıran, Kıbrıs sağının ne zaman çözüm yollarını tıkamak isterse hemen iki devletli çözümü dayattığına dikkat çekti.
kktc’nin kurulmasından bugüne 1. Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın bile başaramadığı bir modelin, hala topluma dayatılmaya çalışıldığının altını çizen Tanıttıran, “Çiçeği burnunda Başbakanımız Faiz Sucuoğlu ne demişti; ‘Biz artık tanınmamışlığın avantajlarını yaşayacağız’. Bu aslında hukuk dışılığın devam etmesi demek. Bu sözler, bu yoksulluk ve yolsuzluk düzeni devam etsin başka da hiçbir çözüm getirmeyeceğiz demek” dedi.
Milliyetçi çevreler tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geri dönmenin de bir çözüm önerisi olarak dayatıldığına işaret eden Tanıttıran, parti olarak buna inanmadıklarını, Kıbrıs’ta emek mücadelesi ile Kıbrıs sorununu birleştiren bir yerden siyasete girdiklerini ve aynı sorunları yaşayan insanların Kıbrıs’ını yaşatmak için bu yola çıktıklarını vurguladı.
Hükümete Geliyorlar Ama İktidar Olamıyorlar
Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Hakan Tanıttıran, siyasette işlemeyen bir sistem olduğunu, seçimlerle hükümete gelenlerin iktidar olamadıklarını söyleyerek, bu sebeple muhalefetin de oluşamadığını kaydetti.
Tanıttıran, “Kıbrıs’ın kuzeyindeki muhalefet ‘biz iktidara gelirsek onların yapmadığını yapar, alamadığı parayı alırız’ diyerek oy istiyor ama bu mümkün değildir. Kasım ayı sonunda 3 tane Azeri fenomenin adaya geleceği ve burayı tanıtmak için 69 bin sterlin alacağı haberini halk duyunca ortalık kalktı oturdu ve bu karar iptal edildi. Ama bu karar Ağustos ayında alındı. Muhalefet Ağustos ayında Bakanlar Kurulu’nun aldığı bu karar için ne yaptı? Ya da Girne’deki kooperatif arazisi ile ilgili ne yaptı?” diye sordu.
Bizim Vaadimiz Mücadeledir
Bağımsızlık Yolu olarak bu rejime de, hükümete de, muhalefete de muhalefet olmak için geldiklerini belirten Tanıttıran şöyle devam etti, “Biz sokaklarda örgütlendik ve mücadelemizi Meclis’e taşımak istiyoruz. Vaatlerimizi soruyorlar, ‘Sizin vaadiniz yok mu?’ diyorlar. Diyorum ki; bizim vaadimiz mücadeledir. Size verebileceğimiz en büyük vaat ve söz budur. Meclis de bizim için sokak gibi bir mücadele alanıdır.”.
Asgari Ücret Artık Kalıcı Bir Şekilde Karara Bağlanmalı ve Seçim Malzemesi Yapılmamalı
Asgari ücrete konusuna da değinen Tanıttıran, bu konuya kökten bir çözüm getirilmesi gerektiğini savunarak, önerileri olan ‘asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi ve komisyonun dağıtılmasıdır’ fikrini yineledi.
Tanıttıran, “Çünkü bu komisyonda işçinin temsiliyeti yok. Komisyon, hükümeti ve işvereni desteklediği için de gerçekçi bir komisyon değil. Bugün kaç para ücret belirlenirse belirlensin yarın Türkiye’deki ekonomik durumdan dolayı, yeterli olup olmayacağı tartışılır olacak. Hayat Pahalılığı Ödeneği’nin de her 2 ayda bir maaşlara yansıtılması ve asgari ücretin en düşük memur maaşına endekslenmesini istiyoruz. Asgari ücret artık kalıcı bir şekilde karara bağlanmalı ve seçim malzemesi yapılmamalı” dedi.
Toplumun Yüzde 2’sini Geçmeyecek Kesimin Çıkarları İçin Tüm Toplumun Tehdit Altında Olmasına Dur Denmesi Gerekiyor
Seçimi boykot edeceklerini ya da sandığa gitmeyeceklerini söyleyen seçmenlerle ilgili de konuşan Hakan Tanıttıran, eğer umutsuz olur ve mücadele edilmezse baştan kaybedileceğini savundu.
“Mücadele edip umudu yüksek tutarsanız çok olmasa bile yine de kazanma şansınız var.” diyen Tanıttıran, kendilerinin çağrılarının da bu mücadeleyi birlikte vermek üzerine olduğunu, toplumun yüzde 2’sini geçmeyecek bir kesimin çıkarları için bütün toplumun varlığının tehdit altında bırakıldığını ve buna dur denmesi gerektiğini belirtti.
Kıbrıs’ın Kuzeyindeki İş Dünyası ‘Kapkaççı Bir Dünya’
Kıbrıs’ın kuzeyindeki iş dünyasını ‘kapkaççı bir dünya’ olarak yorumlayan Tanıttıran, nitelikli yatırım yapılmadığını ve insanların doğal ihtiyaçları olan barınma, sağlık, eğitim, ulaşım gibi ihtiyaçların, devletin otomatikman karşılaması gerektiğini söyledi.
Tanıttıran, “Devlet buralara yatırım yapmıyor. Kamu maaşları toplam bütçenin yüzde 35’ine denk gelirken ‘yüzde 85’ denilerek inanların gözünde çok büyük bir kamu var imajı yaratıp ‘para yok diye yatırım yapmıyoruz’ deniliyor. Kamu ile özeli de birbirine düşürüyorlar. Bu iş dünyası kuzeyde ikiye ayrılıyor; biri alım satım üzerine kurulu sermaye, diğeri de kamunun yapması gereken sağlık, eğitim, ulaşım ve barınma gibi yerlere yatırım yaparak devletin yatırım yapmasını engelleyip kamu düşmanlığını körükleyenler” dedi.
Bu Kölelik Düzeni Bitecek ve Sendikasız Çalışma Kaldırılacak
Tanıttıran son olarak şunları kaydetti;
“Okula gidiyorsun kağıt parası istiyor, tuvalet kağıdı parası istiyor. Okul haksız değil çünkü devlet yatırım yapmıyor. 2 oda bir salon evi, 55 bin siterline satan bir sistem var. Oysa devlet toplu konut yatırımı yapsa iş dünyası bu pazarda örgütlenemez.
Sermaye birikim modeli diye tutturmuş gidiyor. Niye? Çok kısa zamanda zengin olabilmek için. Bunu fahiş fiyat artırımı ve örgütsüz bir işçi sınıfı ile başarabilirler. Biz de ne diyoruz; bu kölelik düzeni bitecek ve sendikasız çalışma kaldırılacak.
Bu düzeni Kıbrıs’In kuzeyinde değiştirmek için biz özel sektör çalışanlarına sesleniyoruz. Örgütlü bir mücadeleyi yükseltmek için Bağımsızlık Yolu’na destek verin çünkü sizin için biz mücadeleyi yükseltmek adına bu yola girdik. Bu işçi ve emekçi hareketinin mücadelesi olacak.
Türkiye Kökenli Kıbrıslı Türkler Birleşik Bir Kıbrıs İçin Sandığa Gitmelidir
Ben İskele adayıyım ve İskele için bir şeyler söylemek istiyorum. İskele’yi ‘kaza’ yapmışlar ama İskele’nin hastanesi yok. Kalp krizi geçirirseniz Mağusa’ya gidene kadar hayatta kalırsanız şanslısınız ama yolda ölebilirsiniz. İskele Mahkemesi ile ilgili en ufak bir işinizde Mağusa’ya gitmek zorundasınız.
Kıbrıs’ta federasyonun en çok mutlu edeceği kesimlerin başında da Kıbrıs’ta yaşayan Türkiye kökenli Kıbrıs Ttürkler geliyor. Çünkü bu insanlar çok çekti. Güneyde kapılar açılınca Kıbrıslıtürkler izolasyonlardan çıkmanın bir yolunu buldu ama Türkiye kökenli insanlar maalesef bu şansı bulamadı. O sebeple Türkiye kökenli seçmenlerin de federasyona destek vermeli ve birleşik bir Kıbrıs için sandığa gitmelidir”.