Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Zirve Kıbrıs’ta Bâlâ Kayadelen’in sunduğu Gündemin Zirvesi programına konuk oldu.
Ülke gündemini değerlendiren Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun seçime girerken ideolojik, politik, ekonomik, siyasi ve Kıbrıs Sorunu ile ilgili görüşlerini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu belirti. Partinin genel seçimlerden aldığı oyun, doğrudan doğruya muhalefet programına ve hükümete değil muhalefete talibiz yaklaşımına verilmiş bir oy olduğunu ifade etti.
TDP’nin özellikle son birkaç dönemdir ideolojik politik netliğini kaybettiğini belirten Rahvancıoğlu, bu partinin son dönemlerde net duruşunu yitirdiğini ve CTP’ye benzediğini söyledi. Hükümeti, bir paravan veya halkın tepkisini üzerine çeken bir paratonere benzeten Rahvancıoğlu, ülkede yaşanan sıkıntıların nedeninin büyük sermaye grupları ve ultra zenginler olduğunu söyledi. Bu iktidar odaklarına karşı mücadele etmek için muhalefete talip olduklarını dile getiren Rahvancıoğlu, tüp, elektrik veya akaryakıta gelen zamlardan sonra hükümetin etkisinin olmadığını belirtti.
Solda Birlik Konusunda Olmazsa Olmazlarımız Var
Bağımsızlık Yolu partileşmeden önceki yıllarda solda birlik çabalarının sonucunda iş, güç, eylem birlikteliği konusunda bir sorun olmadığını vurgulayan Rahvancıoğlu, bir çatı partisi oluşturulması konusunda partinin kesin duruşu olduğunu söyledi. Kıbrıslı Türk halkının ve onun ayrılmaz bir parçası olan Türkiye kökenli Kıbrıslı Türklerin tanınması konusunda duyarlı olan Bağımsızlık Yolu’nun bunu kabul etmeyen hiçbir parti ile aynı çatı altına girmenin mümkün olmadığını belirtti.
Emek siyasetinin ise birlikteliğin süsü değil kalbinin attığı yer olması gerektiğini söyleyen Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu için emek siyasetinin önemine dikkat çekti. Kıbrıs Sorunu çözülene kadar, özel sektör ve kamu emekçilerinin haklarını bekletebileceğimiz, erteleyebileceğimiz veya geri plana atabileceğimiz bir durum olmadığını belirten Rahvancıoğlu, “Özel sektörde sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanması, servet vergisi alınması, göç yasasının kaldırılması, asgari ücretin en düşün kamu maaşına endekslenmesi, eşel mobilin iki aya çekilmesi bizim için bekletilebilecek konular değil. Bu hattan yürüyoruz, halkımıza, kitlemize ve kendimize anlatabildiğimiz oranda bu hattı genişletmek istiyoruz” diye konuştu.
Ülkede yıllarca federasyon görüşüyormuş gibi yapıp iki devletli çözüm modelinin konuşulduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu için federasyonun, üniter devlet veya Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönemediğimiz için alternatif “B planı” olmadığını belirtti. Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun iki devletli çözüm modeline ne kadar uzaksa üniter devlet modeline o kadar uzak olduğunu ve federal bir Kıbrıs noktasında amasız, fakatsız, net olanlarla birlikte yürüyebileceklerini söyledi.
Patrona İşveren Katkısı Yerine Ücretsiz Elektrik Katkısı Yapılsın
Rahvancıoğlu, ekonomik krizin aşılması için kaynak yaratılması ile ilgili “Ülkemizde içeriği fark etmeksizin ekonomik protokol imzalamalıyız ki Türkiye’den para gelsin veya borç alabiliriz diye iki yaklaşım var. Bizim ise servet vergisi önerimiz var. Kaynak yaratmakla ilgili birlikte mücadele verilecekse amaçların aynı olması gerekir” dedi.
Rahvancıoğlu, “İkinci dilime geçmeden 249 kilowatt’a kadar elektrik tüketen birinin elektrik faturası yaklaşık 350-400 TL’dir. Sayın Başbakan yaptığı açıklamada Bakanlar Kurulu’nun işverenlerin her işçi için sigortaya ödediği %11’lik işveren payının %65’ini biz devlet olarak üstleniyoruz dedi. Bu rakamın ise aşağı yukarı 500 TL’ye denk geldiğini söyledi. Yani, 1 işçisi olan işverene 500 TL, 10 işçisi olana 5000 TL, 100 işçisi olana 50.000 TL verilecek. Eğer sen herkesin içinde yaşadığı bir ev için olacak şekilde 250 kw’a kadar olan elektriği ücretsiz yaparsan, hane başına 350 TL katkı yapmış olursun. Hükümet doğrudan doğruya insanları mı destekleyecek, yoksa bugüne kadar olduğu gibi patronları mı destekleyecek? Bağımsızlık Yolu’nun emekten yana söylemleri gerçeği yansıtır ve nettir. Kaynak yok derken sigorta katkısı için nereden para bulacakları da muğlaktır” diye konuştu.
KIBTEK, AKSA’dan Daha Ucuza Elektrik Üretiyor
Bugün elektrikle ilgili herkesin bağrının yandığını söyleyen Rahvancıoğlu, “Asgari ücretin yarısı kadar elektrik faturası gelen insanlar var. Yatırım yapılmamış, bakım yapılmamış, kaliteli yakıt alınmamış, kendi özerk işleyişine izin verilmemiş ve devletin çiftliği gibi kullanılmış mevcut kötü haliyle bile KIBTEK, AKSA’dan daha ucuza elektrik üretiyor. AKSA’dan alınan elektrik 4 dolar daha pahalı. Elektrikte içinde bulunduğumuz koşullar, AKSA kar etsin diyedir. AKSA kamulaştırılmalı ve kullanılmayan elektriğin bedeli ödenmemelidir” dedi. Hükümetlerin, sermayedarları desteklediğini dile getiren Rahvancıoğlu, “Her anlamda sermayeye yönelik verilmekte olan kalemler aynen devam ediyor. Kriz varken halkı, emekçileri mi sermayedarları mı tercih edeceksin? Ultra zenginler, bu partileri ve şahısları finanse ediyor. O partileri besliyorlar. Milyon TL bütçesi olan partiler bu paraları nereden buldu?” diye sordu.