Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu Kıbrıs Net Haber’de Mustafa İlkan’ın sunduğu Yurdumun Gündemi programına katılarak gündemi değerlendirdi.
Kamucu Politikalar Yeniden Hayata Geçirilmeli
Rahvancıoğlu, genel olarak ülkemize baktığımızda, kamucu politikalardan uzaklaşılmasından dolayı bir yoksullaşma süreci yaşanmakta olduğunu anlattı. Tüm dünyada yaşanan Neoliberal politikaların özü budur diyen Rahvancıoğlu, dar gelirlilerin, emekçilerin, yaşlıların, çocukların ve kadınların kamu tarafından korunduğu politikalardan vazgeçip, kamu kaynaklarının teşvik, hibe, muafiyet, af adı altında sermayeye aktarıldığını söyledi. Rahvancıoğlu, kamu kaynaklarının özel sermayeye aktarılmasıyla özellikle eğitim ve sağlık alanında muazzam, devasa zenginliğe sahip sektörler oluştu açıklamasını yaptı.
Kamusal olan ortadan kalktığında, ekonomi ve sosyal hayat doğrudan özel sermaye üzerinden dönmeye başlar diyen Rahvancıoğlu, bu durumda özel sermayenin çalışan insanına, emekçiye nasıl ödeme yaptığı, maaş ve haklarını ne oranda karşıladığı çok önemli bir soru haline gelir dedi. Asgari ücret tartışmasının bugün, hiç olmadığı kadar şiddetli olduğunu da anlatan Rahvancıoğlu, bunun sebebinin toplumda istihdam yapısının özele kaymış olmasını gösterdi ve artık kamu kurumlarının ülkedeki ekonomik yapının çok küçük bir kesimini oluşturduğunu ifade etti.
Özel Sektör Çalışanıyla Hiçbir Bağı Olmayan Bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu Söz Konusudur
Özel sektörde sendikalaşma olmadığından özelde çalışan insanlar kendi maaşları ile ilgili tartışmalarda söz sahibi olmadığını aktaran Rahvancıoğlu, bu anti demokratik bir durumdur dedi. Asgari Üret Tespit Komisyonunda adı işveren, işçi ve devlet olmak üzere üç tarafın var olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, devlet tarafının doğrudan doğruya işveren tarafıyla eşgüdüm içerisinde çalıştığını söyledi. İşçiyi temsil eden taraf ise kamuda örgütlü olan sendikadır diyen Rahvancıoğlu, bu sendikanın bir tane bile özel sektör çalışanı, bir tane bile asgari ücretli üyesi yoktur, kısacası özel sektör çalışanıyla hiçbir bağı olmayan bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu söz konusudur açıklamasını yaptı. Rahvancıoğlu “bu komisyonun düzgün bir asgari ücret belirlemesini beklemek ölü gözünden yaş beklemekle eşdeğerdi” dedi.
Bağımsızlık Yolu olarak, özel sektör emekçilerinin kendi haklarını savunmaları için, özel sektörde sendikalaşmayı savunduklarını bunun için de meclise iki kez yasa önerisi sunduklarını anlatan Rahvancıoğlu, bir milletvekilinin de meclis kürsüsünde bu yasa için kktc’nin köküne bomba koymaktır yorumunu yaptığını hatırlatarak “eğer kktc emek sömürüsü üzerine kurulu bir düzense evet bu düzene bomba koymaktır” ifadelerine yer verdi. Rahvancıoğlu, özel sektörde sendikalaşma yanında asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesini savunduklarını, böylece emekçiyi temsil etmeyen, hiçbir işe yaramayan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasına gerek kalmayacağını belirtti. Rahvancıoğlu, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesiyle emek hareketinde yaratılmış olan bölünmeyi, yani kamu özel sektör ayrımını ortadan kaldırmış oluruz dedi.
Asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve özel sektörde sendikalaşma talepleri acil yapılması gereken taleplerdir diyen Rahvancıoğlu, orta vadede kamucu politikaların yeniden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Rahvancıoğlu, ücretsiz eğitim, sağlık, barınma ve ulaşım başta olmak üzere toplumun ürettiği kaynaklar yeniden toplumun hizmetine verilmelidir dedi.
Hükümetler Bu Kriz Ortamında Kimi Tercih Ediyor Eleştirimiz Buna
Rahvancıoğlu, ithal edilen mücevheratın bir önceki yıla göre 4 milyon dolardan fazla arttığını belirterek devlet tarafından ultra zenginlere yapılan teşvik, hibe, muafiyet, katkı ve desteklerin bu ülkenin üretimine, altyapısına veya toplumun ekonomik olarak kalkınmasına harcanmadığını mücevher, uçak, helikopter, yat alımına harcandığını belirtti. 2015 yılından beri tüm dünyada şiddetle artan ekonomik krizi elbette kktc ekonomisinin çözmesini beklemiyoruz, eleştirimiz bu değil diyen Rahvancıoğlu, hükümetler bu kriz ortamında kimi tercih ediyor eleştirimiz buna, var olan krizde sermaye kesimini destekleyip emekçiden yana bir adım atmıyorlar açıklamasını yaptı.
Kıbrıs Sorunu Çözümünde Çıkarı Olan Emekçilerdir, Çözüm Federal Kıbrıstır!
Rahvancıoğlu, Kıbrıslı Türklerin emek siyaseti ile ekonomik, kültürel ve siyasi anlamda kendi geleceklerine karar verebilecek güce ulaşabileceklerine inandıklarını anlattı. Ülkede iki görüşün varlığına dikkat çeken Rahvancıoğlu, bir kesimin Kıbrıs sorunu çözülmeden hiçbir sorunun çözülmesinin mümkün olmayacağını savunduğunu, kendilerinin temsil ettiği bir diğer kesim ise yaşanan sorunlara çözüm üretilmeden Kıbrıs sorununu çözecek bir gücün oluşturulamayacağı görüşünün var olduğunu söyledi. Rahvancıoğlu, ülkemizde bir barış için kapkaççı sermaye ile Türkiye Cumhuriyeti egemenlerini ikna etmek diye bir şeyin söz konusu olmayacağını, meselenin çıkarla ilgili olduğunu ve çözümde çıkarı olanın emekçiler olduğunu anlatı. İki devletli çözümün kabul edilebilir bir çözüm olmadığının altını çizen Rahvancıoğlu, uluslararası hukuk, Kıbrıslı Elenler ve Kıbrıslı Türkler açısından kabul edilebilir tek çözüm modelinin federasyon olduğu altını çizdi.