Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, ADA TV’de Nupelda Karabuğday’ın sunduğu ‘Günaydın Ada’ programına konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Rahvancıoğlu, programın başında İsias Hotel’de hayatını kaybedenlerin ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diledi. İnşaat ve denetim süreci bilim çerçevesinde yapılsaydı bu kadar büyük bir travmayla yüz yüze gelmezdik diyen Rahvancıoğlu, en azından bundan sonra hukuk ve adalet çerçevesinde hareket edilmesini, suçluların cezalandırılmasını dilediğini belirtti.
Ekonominin İnsaniyeti Yoktur, Deprem Günü Çimento Şirketleri Borsada Tavan Yaptı!
Rahvancıoğlu, Son 20 yılda yani, AKP’e hükümete geldiği dönemden sonra, Türkiye’de inşaat sektörünün payı %4’ten %8’e yükseldiğini, bu rant sisteminin benzerinin Kıbrıs’ta da geliştiğini, ekonominin ruhunun, insaniyetinin olmadığını aktardı. Deprem sabahında İstanbul Borsası açıldığı zaman çimento şirketlerinin hisselerinin tavan yaptığını vurgulayan Rahvancıoğlu, onlar için deprem, yeni konutların yapılacak olması yani kar anlamına gelmektedir ifadelerini kullandı. Rahvancıoğlu, Türkiye’de depremden sonra halka yardım götürecek, müdahale edecek veya koordinasyonu sağlayacak kamu binalarının bile yerle bir olduğunu aktardı ve kamu binalarının kritik önemde yapılar olduğunun altını çizdi.
KTMMO ve Şehir Plancılar Odası’nı Devre Dışı Bırakarak, Depreme Hazırlığımı Yaptım Derseniz Buna Kimse İnanmaz
KTMMO’nun devreden çıkarılması ile ilgili süreç tam da bununla ilgilidir diyen Rahvancıoğlu, kamu binalarının vize denetimine tabi olma sürecinin ortadan kaldırılmasının söz konusu olamayacağını söyledi. Deprem sürecinin ortasında ivse sürecinin ortadan kaldırılması önerisinin yapıldığını da anımsatan Rahvancıoğlu, gündemde bir de imar yasasının olduğunu, imar yasasında ise şehir plancılarının devre dışı bırakılmak istendiğini aktardı.
Bu ülkede bina, apartman yapma değil kamusal alan, bisiklet yolu, kaldırım ve park sorunu olduğuna vurgu yapan Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ta olası depremde toplanılacak alan olarak, park değil okul isimlerinin verildiğini söyledi. Ülkemizde yaşam alanının olmadığına dikkat çeken Rahvancıoğlu, depremde toplanma noktalarının hayati önemde olduğunu, şehir plancılığının da bu noktada kritik önem taşıdığını anlattı.
Emekçiler Kendi Çıkarlarını Ortaya Koyan Siyasi Pozisyonlarını Geliştirmek Zorunda
Rahvancıoğlu, KTMMO ve Şehir Plancılar Odası’nı devre dışı bırakarak, depreme hazırlığımı yaptım derseniz buna kimsenin inanmayacağını ifade etti. Her ikisini de devre dışı bırakma sebeplerinin yeterince personel olmadığından yeterince hızlı işlem yapılamadığı olduğunu dile getiren Rahvancıoğlu, çözümün kurumları devre dışı bırakmak değil, personel istihdam edilmesi olduğunu vurguladı. Personel yok hepsini devre dışı bırakalım diye düşündüklerini söyleyen Rahvancıoğlu, bu yarattıkları olumsuzluktan beslenen bir asalak rejimin yaklaşımıdır dedi.
Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ta bu ülkenin kaymağını yiyenlerin ultra zenginler olduğunu, şimdi ellerini ceplerine atmalarının zamanı geldiğini, servet vergisi konularak odalara gerekli personelin istihdam edilebileceğini ve böylece bilime, yasaya uygun süreçlerin işletilebileceğini anlattı.
KTMMO yasasının Meclis’te bekleyen yasalar listesinde olduğunu ve geri çekilmediğini hatırlatan Rahvancıoğlu, sadece komiteye sevk edilmediğini, ilk fırsatta da bu süreci ilerleteceklerini açıkladı. Rahvancıoğlu, her türlü olaya insan değil kar odaklı bir yaklaşımla baktıklarını, sorumlusunun da çürümüş bu sistem olduğunu belirtti. Bu çıkar sistemi devam ettiği sürece vicdanlara hitap ederek sorunu çözemeyiz diyen Rahvancıoğlu, emekçilerin kendi çıkarlarını ortaya koyan siyasi pozisyonlarını geliştirmek zorunda olduğunun altını çizdi.
Altyapımıza Göre Bina Yapmıyoruz
İskele Bölgesi’ndeki yüksek katlarla ilgili de konuşan Rahvancıoğlu, yakın geçmişte şehir plancılarının yaptığı açıklamayı hatırlattı. İtfaiyemizin 10 kat üzerine müdahale edemediğini açıkladıklarını söyleyen Rahvancıoğlu, bunun sadece yangın değil deprem boyutunun da olduğunu belirtti. Rahvancıoğlu, “10 kat üzerine müdahale edemeyen bir altyapımız varsa hangi akla hizmet 35 katlı bina yapılıyor” sorusunu sordu.
Sosyal konutlarda yaşayan insanların özellikle endişe içinde olduğunu aktaran Rahvancıoğlu, mühendis, mimar ve müteahhitlerinin bilinmediğini, ölçümün yapılabilmesi için bu bilgilere gerek duyulduğunu ve bu verilerin olmadığını söyledi. Bu durumun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, insanların ruh sağlığı ve huzurunun önemli olduğunu, kamu güvencesinin insanlara hissettirilmesi gerektiğini belirtti.
İnsanı İnsana Düşman Eden Bu Rejim Öfkeyi Hak Ediyor
Ülkeye yapılan deprem göçü ile ilgili de açıklamada bulunan Rahvancıoğlu, Türkiye’de depremzedeler için belirli yerler belirlendiğini, gitmeleri durumunda belli yardımların ve kolaylıkların sağlanacağının söylendiğini anlattı. Rahvancıoğlu, “buna rağmen depremzedeler ülkemize gelmeye devam ediyor, bu da Türkiye devletine olan güvenin ne durumda olduğunu gösteriyor. Kurumsal yapının imkanlarının daha fazla olmasına rağmen güven duydukları, kısıtlı imkanlara sahip yakınlarının yanına geliyorlar” dedi.
Altyapımızın bu olaylar olmadan önce de yeterli olmadığını söyleyen Rahvancıoğlu, kanalizasyon, eğitim, sağlık, ulaşım, enerji ve barınma altyapılarının sıkıntılı ve yetersiz olduğunu aktardı. Bu ülkedeki kamu yok hükmündedir diyen Rahvancıoğlu, ciddi bir kaosun yaşanacağını söyledi. Denetim, kontrol, veri planlama bunların hiçbirinin ülkemizde olmadığını aktaran Rahvancıoğlu, endişesinin bu olumsuz öfkenin insanlara dönmesi olduğunu, aslında insanı insana düşman eden bu rejimin öfkeyi hak ettiğini ifade etti.
Tahsin Ertuğruloğlu, Önce Ercan Havalimanı İhalesi İle İlgili Hesap Versin!
Rahvancıoğlu, açıklamasının sonunda Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile ilgili de konuştu. Rahvancıoğlu, “Tahsin Ertuğruloğlu’nun Bakanlar Kurulu içerisinde yalnızdır, kendisinin reddettiği yardım Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edildi. Bu tarz hamasi, anlamsız nutukların, özellikle halkların kenetlendiği bu dönemlerde daha görünür oluyor. Tahsin Ertuğruloğlu bu tutumunu devam da ettirmek istiyor. Her zamanki ezberine sarıldı ve “Rumcular, ülkeyi Ruma peşkeş çekenler” şeklinde açıklama yaptı. Önce ombudsman raporlarına yansıyan Ercan Havalimanı ihalesi ile ilgili hesap versin, sonra başkalarına kulp bulsun” dedi.