Rahvancıoğlu: “Kız Çocuklarının Başını Kapatması Düzenlemesi” Okullarda Propaganda Yapma Özgürlüğü Veriyor!

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, ortaeğitimde kız çocuklarının başının kapatılması için düzenleme yapılmasını eşleştirerek dinin bir mezhebine, hem de okullarda propaganda yapma özgürlüğü verdiğine dikkat çekti.

“Kız Çocuklarının Başını Kapatması Düzenlemesi” Okullarda Propaganda Yapma Özgürlüğü Veriyor

Ortaeğitimde kız çocuklarının, başını kapatması için düzenleme yapmanın, inanç özgürlüğü olmadığını ifade eden Rahvancıoğlu, bunun tam aksine bir dinin bir mezhebine, hem de okullarda propaganda yapma özgürlüğü verdiğine dikkat çekti.  Okulların “inanma” yeri değil, bilme, araştırma, öğrenme yerleri olduğunu ekledi.

Rahvancıoğlu, UBP-DP-YDP işbirlikçilerinin, toplumumuzun bağrına bir hançer gibi sokulan bu kararını KTÖS Genel Kurulu’nda öğrendiğini belirterek, bu gerici, şeriatçı, yobaz uygulamaya tepki duyan birçok insanla, duygu ve düşüncelerini paylaştığından bahsetti.

Suriye’ye İyi Bakın, Anlatılan Bizim Hikayemizdir

Suriye’de cihatçı/şeriatçıların yürüttüğü katliamı protesto için Alevi dernekleri tarafından düzenlenen eylemde, ilerici sendikalarımızdan, muhalif basından hiç kimsenin olmamasını eleştiren Rahvancıoğlu, “Sendikalarımız, derneklerimiz, partilerimiz ve laik bir toplumsal yapıdan yana olan tüm ilerici güçler şunu anlamalıdır ki, bugün Suriye’de yaşananlarla, başörtüsü kararı arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Suriye’ye iyi bakın, anlatılan bizim hikayemizdir…” dedi.

Alevi Toplumu, Yobazlara Karşı Mücadelemizde Doğal Müttefikimiz

Rahvancıoğlu, “Şunu anlamalıyız ki, Türkiye kökenli insanlardan oluşan Alevi toplumu, Kıbrıslı Türk halkının temel bir parçası gericiliğe, şeriata, yobazlara karşı mücadelemizde doğal müttefikimizdir.” şeklinde konuşarak durum böyleyken; sendika, parti ve dernek yönetimleri burnumuzun dibindeki katliama karşı dayanışma içinde, tepki verme refleksini yitirmişse, başörtüsü dayatmasına karşı mücadelesini bir kolu bağlı yürütmeyi tercih ettiğini söyledi. Bunun hiç de akıllıca bir tercih sayılamayacağını ekledi.

Şeriata ve Milliyetçiliğe Karşı Mücadelede Emek Hareketine Yaslanmalıyız

Şeriata, milliyetçiliğe ve neoliberalizme karşı mücadelede laiklik, enternasyonalizm ve emek hareketine yaslanmadan ayakta durulamayacağına dikkat çeken Rahvancıoğlu, ne yazık ki, kız çocuklarına başörtüsünü layık gören AKP işbirlikçiliği Türk milliyetçiliğinden; Alevi toplumu ile kucaklaşmaktan uzak duran, Kıbrıs Cumhuriyeti işbirlikçiliği de Kıbrıs milliyetçiliğinden beslendiğini ifade etti. Her iki tutum da, şeriata karşı mücadelesinde halkımızın elini kolunu bağlayan bir aymazlıkla damgalı olduğunu kaydetti.

Rahvancıoğlu, “Ya halkların kardeşliği temelinde yeni bir Kıbrıs’ı kuracağız ya da bölünmüş ada yarımızda dahi birbirimizden yalnızlaşacağız ifadelerini kullanarak, “Ya emeğin ve bilimin birleştirici ışığı altında buluşacağız ya da şeriatın karanlığında boğulacağız” dedi.