Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan ve Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Emeğin Gündemi “Belediye Başkanlığı Özel” programına katılarak seçim sürecini değerlendirdi.
Özkızan, rejim partilerinin yaptığı vaat ve proje kampanyacılığı ile Bağımsızlık Yolu’nun yürüttüğü programa dayalı seçim kampanyası arasındaki farkın memlekete dair sorunların çözümünü göstermesi olduğunu söyledi.
Yerel Yönetimlerde Başkandan Çok, Belediye Meclisi ve Halkın Karar Sürecine Katılımı Önemli
Özkızan, Bağımsızlık Yolu için Lefkoşa ve Girne bölgelerinin çok önemli olduğunu, tamamıyla kendi belediye meclis üyesi aday listeleri ile seçime katılacaklarını söyledi. Toplumda, hayvan hakları, bisiklet yolu gibi bir sürü konuda şikayetin varlığına dikkat çeken Özkızan, halkın karar sürecine dahil olmasıyla bu sorunların çözülebileceğini, bu yüzden belediye meclislerinin ve halkın karar sürecine katılımının sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Özkızan, rejim partilerinin yaptığı vaat ve proje kampanyacılığı ile Bağımsızlık Yolu’nun yürüttüğü programa dayalı seçim kampanyası arasındaki farkın memlekete dair sorunların çözümünü göstermesi olduğunu anlattı.
Rahvancıoğlu, Lefkoşa bölgesindeki başkanlık seçiminin diğer bölgeleri etkileyecek kadar gergin atmosferde geçtiğini ve genel siyasi pazarlıklara meze olduğunu belirtti. Yerel yönetimin gidişatını belirleyecek kişinin başkan olmaması gerektiğine değinen Rahvancıoğlu, başkandan çok daha fazla belediye meclisleri ve yerel halkın müdahil olmasıyla belirlenmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Rahvancıoğlu, vaatler veya Photoshop görselleriyle hazırlanmış projelerle değil, bir programla seçime katılınması gerektiğini söyledi. Rejim partilerinin seçim kampanyalarına bakıldığı zaman bir tartışma ve eğitim süreci yaşanmıyor diyen Rahvancıoğlu, aksine sanki kim iyi, kim kararlı, kim cesur yarışması yapılıyor şeklinde konuştu. Toplumlar sınıflardan oluşmaktadır diyen Rahvancıoğlu, herkes için her şeyi iyi yapacağınızı iddia ediyorsanız hala hazırda durumu iyi olanların lehine konuşuyorsunuz demektir dedi.
Mehmet Harmancı Pek Çok Açıdan Sosyal Belediyecilik Örneği Sergiledi
Özkızan, Harmancı’nın Lefkoşa’da pek çok açıdan sosyal belediyecilik örneği sergilediğini açıkladı. Lefkoşa’daki hayvan barınağının ülkedeki en iyi hayvan barınağı olduğunu dile getiren Özkızan, paylaşım mutfağının sadece sosyal belediyecilik anlamında değil sosyal politikalar anlamında da ufuk açıcı olduğunu aktardı. Özkızan, kuzey Kıbrıs’taki tek kadın sığınma evinin Lefkoşa’da olması ve gece kulüplerinin yenileme lisanslarının uzatılmaması da Harmancı’nın başarısıdır dedi.
Belediyelerin Kimin İçin Yönetildiği Tartışmasına Hiç Girmeksizin, Bir Marka Söylemi Var
CTP’nin belediyecilik anlayışının neo-liberal bir anlayışta olduğunu söyleyen Özkızan, belediyelerin kimin için yönetildiği tartışmasına hiç girmeksizin bir marka söyleminin olduğuna dikkat çekti.
CTP’nin başkan adayı çıkarma sebebinin, yerel seçimleri ilerdeki muhtemel erken genel seçimin provası olarak görmesi olduğunu söyledi. UBP, DP ve YDP’nin başarısızlığından ötürü CTP rüzgarı arkasına almış durumdadır diyen Özkızan, bir güç gösterisi yapmak istemektedirler dedi.
Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun Lefkoşa, Girne, Mağusa ve Güzelyurt’ta seçime dair tutum belirlediğini, onun dışında kalan bölgelere de genel çağrı yaptıklarını aktardı. Bağımsızlık Yolu’nun Lefkoşa’da TDP adayı Mehmet Harmancı’yı desteklediğini belirtti. 2014 ve 2018 seçimlerinde de Mehmet Harmancı’yı desteklediklerini söyleyen Rahvancıoğlu, bu süreçte Harmancı’nın bir yanlışını görmediklerini bu seçimde de desteklerini belirttiklerini vurguladı.
Desteklerini esirgemedikleri gibi eleştiride de cimri olmadıklarını söyleyen Rahvancıoğlu, herhangi bir yanlışta sözlerini sakınmadıklarını dile getirdi. Rahvancıoğlu, bu yıl aday çıkaran CTP’nin, 2018 yılında da Harmancı’yı desteklediğini söyledi. CTP’nin 2018’den 2022’ye kadar Harmancı’ya karşı herhangi bir eylemi, kınaması veya eleştirisinin olmadığını ancak aday belirledikten sonra Harmancı’ya karşı kötüleme kampanyası başlattıklarını anlattı.
Rahvancıoğlu, Girne bölgesini inşaat sermayesinin, kumar ve hotel sektörünün hegemonyası altındadır dedi. Girne’nin simgesi deniz ve plajlarının hoteller tarafından işgal altına alındığını söyleyen Rahvancıoğlu, bu konunun belediyenin asli görevi olduğunu düşündüklerini yineledi. Hotel sermayesi tarafından finanse edilen adayların Anayasa’da var olan beleşe deniz hakkının arkasında duramayacağını söyleyen Rahvancıoğlu, bu açıdan bakıldığında KSP Girne adayı Osman Zorba’nın net olduğunu söyledi.
Belediyeyi Kamusal Bir Yapı Olmaktan Çıkarıp, Şirket Haline Getirirseniz O Belediye Batar
Rahvancıoğlu, Mağusa belediye seçimlerinde başkan adayı olarak Salih Oktay’ı destekleyeceklerini belirtti. Salih Oktay’ın sol görüşlü emekten yana bir kişi olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun programını konuşmaya açık olduğunu ve bir çok açıdan ufuk açıcı bulduğunu söyledi.
Mağusa’da taşeron sorununun varlığını hatırlatan Rahvancıoğlu, bu sorunu çözmek için kısa vadede emek kooperatiflerini önerdiklerini ve Salih Oktay’ın bu konuda işbirliğine hazır olduğunu anlattı. Rahvancıoğlu, Mağusa Belediyesi’nin mevcut duruma gelmesinde tıpkı geçmişte Lefkoşa’da olduğu gibi UBP- CTP paslaşması söz konusudur dedi. Belediyeyi kamusal bir yapı olmaktan çıkarıp, patronun yönettiği şirket haline getirirseniz o belediye batar açıklamasında bulundu.
Güzelyurt’ta Mahmut Özçınar Artık Kaybetmeli
Özkızan, Bağımsızlık Yolu Güzelyurt belediye meclis üyeliği listesinde sol ittifakın bir parçası olduğunu ve solda işbirliği eksikliğinden yakınanlara bir alternatif olması açısından iyi bir oluşum olduğunu dile getirdi. TDP, TKP, Bağımsızlık Yolu ve YKP’nin ittifakıyla TDP logosu altındaki listede yer alacaklarını söyleyen Özkızan, üç Bağımsızlık Yolu adayının bu listede yer aldığını söyledi ve destek çağrısında bulundu. Belediye başkanlığı seçiminde ise 3 adayın varlığına işaret etti ve UBP adayı Mahmut Özçınar’ın artık kaybetmesi gerektiğini vurguladı. Bu sebeple Mahmut Özçınar’ın karşısındaki iki adaya destek açıkladıklarını belirten Özkızan, CTP adayı Osman Bican veya bağımsız aday Reşat Kansoy’a oy verme çağrısı yaptı. Güzelyurt’un eskiden var olan kent kimliğini Mahmut Özçınar’ın yönetimiyle yitirdiğini anlatan Özkızan, Güzelyurt kimliksiz sıfatsız bir taşra kasabasına döndü dedi.