(28.05.2016)
Özel sektör emekçilerinin iş ve işçi güvenliğinden yoksun şartlarda çalıştırılmaları, iş kazaları ve cinayetlerini her geçen gün arttırmaktadır. Hal böyle iken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner’in iş ve işçi güvenliği denetimini sağlayacak, kamuda istihdam edilmiş olan müfettişlerin az olmasından yola çıkarak, bu denetimi özel sektörden destek alarak yapmayı planladıklarını açıklaması emekçilerle dalga geçmektir.
Saner, çalışanların her türlü sömürüsünün, iş güvenliğinden yoksun çalıştırılmasının birincil sorumlusu olan ve kar etmek uğruna iş ve işçi güvenliği harcamalarını kısan sermaye kesimine, aklı zorlar bir şekilde, iş ve işçi güvenliğinin denetimini teslim etmekten bahsetmektedir. Bu kuzuyu kurda teslim etmekten farksızdır.
Kıyımın durdurulmasının yolu emekçiyi kuzu olmaktan çıkarmaktır. Bunun yolu da özdenetimin sağlanması, yani özel sektörde sendikalaşmanın yasal zorunluluk haline getirilmesi ile mümkündür. Gerek emekçilerin maruz kaldıkları yasa dışı çalışma koşullarını, gerekse emekçi kıyımlarını durdurabilecek olan mekanizma; emekçilerin örgütlülüğü olacak sendikalarıdır.
Sendika, öz denetim aracı olarak emekçilerin her türlü güvencesinin sağlanmasını denetleyecektir.
Bağımsızlık Yolu olarak, çalışma yaşamında ısrarla ve süreklilikle sermaye yanlısı bir perspektiften bakan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner’i şiddetle kınıyoruz.
Bu anlayışla, Bağımsızlık Yolu’nun; “Özel Sektörde Sendikasız Çalıştılrılmak Yasaklansın” mücadelesini yükselteceğini ve kuzuları kurtlara teslim etmeyeceğini tüm kamuoyuna bildiririz.
Emeğin içinden, emekten yanayız!
Bağımsızlık Yolu (a)
Yusuf Özgü Sertel