Bağımsızlık Yolu Mağusa milletvekili adayı Umut Ersoy, BRT ekranlarında yayınlanan Levent Kutay’ın sunduğu Seçim Özel 2022 açık oturum programına konuk oldu ve Kıbrıs sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kıbrıs Adası Birleşmeden Kıbrıs Halkları Kendi Kaderleri Hakkında Nihai Sözü Söyleyemeyeceklerdir
Ersoy, Bağımsızlık Yolu olarak Kıbrıs sorunu çözümünü iki konu üzerinde değerlendirdiklerini, bunlardan bir tanesinin Kıbrıslı Türk halkının uluslararası toplumun parçası olabileceği, saygın ve eşit bir statü elde edebileceği, sanatı ve müziğiyle, bilimiyle, ekonomisiyle kendi temsiliyetini oluşturabileceği eşitlik içeren bir yapının kurulması, diğeri ise Kıbrıs adasının birleştirilmesi olduğunu söyledi. Kıbrıs adasının emperyalist güçler tarafından kendi çıkarları doğrultusunda kullanılıyorsa en fazla da bu ikiye bölünmüş halinden faydalanılarak kullanılıyor olduğunu da belirten Ersoy, ancak Kıbrıs’ın bir bütün olarak işgallerden bağımsızlaştırılmasıyla Kıbrıs halklarının kendi kaderleri hakkında nihai sözü söyleyebileceğini belirtti. Kıbrıs sorununun, Kıbrıs halkları açısından söz yetki karar iktidar sorunu olduğunu da ekleyen Ersoy, ancak adanın birleşmesi, halkların kardeşleşmesi ve emekçi sınıfların çözümde özne olmasıyla çözülebileceğini söyledi.
Tek Gerçekçi Seçenek Federasyondur
Kıbrıs sorunu çözümünde tek gerçek seçeneğin federasyon olduğunu belirten Ersoy, diğer tüm seçeneklerin hayal satma olduğunu belirtti. Mevcut cumhurbaşkanın İki devletli çözüm önerisinden de bahseden Ersoy, bu seçeneğin 1983 yılında ilan edildiğini, yeni bir anlayış olmadığını, kktc’yi tanıtacaklarını söylediklerini ancak bununla ilgili hiçbir şey yapmadıklarını sadece Türkiye’de belirli yerleri gezdiklerini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın propagandasını yaptıklarını söyledi. Faiz Sucuoğlu’nun tanınmamışlığın avantajlarından yaralanacağız söyleminin de bir itiraf olunduğunu dile getiren Ersoy, bunun Kıbrıs sorunuyla ilgili mevcut statüko dışında hiçbir şey vadedemeyiz demek olduğunu anlattı. Ersoy, iki devletli çözümün tek işe yarayacağı nokta Türkiye Cumhuriyeti egemenlerinin Kıbrıs’ın kuzeyinde elde ettiği hegemonyayı güçlendirmelerinden başka bir şey olmadığını ifade etti. Sürekli egemenlikten bahsedildiğini ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın bağımsız yargı organlarımıza dil uzatma cüreti gösterdiğinde cevap bile veremediklerinin de altını çizen Ersoy, sesinizi çıkaramıyorsanız egemenlikten de bahsetmeyeceksiniz dedi.
Deniz Aşırı Bir Diktatörün, Halkımızın Kendi Kaderini Tayin Etme Hakkına Müdahalesine Sessiz Kalmayacağız
Maraş konusunda da açıklama yapan Ersoy, bu konuya genel olarak rant perspektifinden bakıldığını halbuki Maraş’ın insani, sosyolojik, ekonomik, ekolojik ve politik boyutunun olduğunu söyledi. Maraş’ın halkın iradesine müdahale edilen seçim sürecinde açıldığını, Maraş’ı UBP’nin açmadığını Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığını dile getiren Ersoy, ayni şekilde mavi vatan ya da doğal gaz gibi dış politikada belirleyicinin UBP veya bir başka partinin olmadığını Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin olduğunu belirtti. Tüm bunların hepsi kendi iç kamuoylarında milliyetçi bir hamaset oluşturabilmek ve kendi oylarını konsolide edebilmek adına yapılan akıl dışı bir siyaset olduğunu da ekledi. Ülkemizde irade gaspının sadece Maraş sürecinde ya da cumhurbaşkanlığı seçimine müdahaleyle başlamadığını bundan 4 sene öne Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle polis eşliğinde bir gazetenin taşlandığını, meclisin damına çıkılıp bayrak açıldığını da ekleyen Ersoy egemenliği ağından düşürmeyen partiler bunlara seyirci kaldı dedi. Deniz aşırı bir diktatörün bu halkın kendi kaderini tayin etme hakkına müdahalesine sessiz kalmayacaklarını da anlatan Ersoy, Kıbrıslı Türk halkı diye bir halk vardır ve müdahaleler nerden gelirse gelsin Bağımsızlık Yolu olarak karşı duracaklarını ifade etti.