2007 yılında devlet tarafından kurulan Cyprus Airport Services(CAS) bugün aynı devlet tarafından yok sayılıyor. Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın devlet eliyle batırılmasının ardından yıllardır bir belirsizlik içerisinde çalıştırılan CAS çalışanları 2 aydır maaş alamıyorlar.
Devlete ait kurumları batırarak ya da özelleştirerek sermayeye peşkeş çekmeyi alışkanlık haline getiren hükümetlere artık bu da yetmiyor. Özelleştirme yasası gereği, batırılan kurumlarda çalışan emekçiler daha düşük maaşlarla ve hakları gasp edilerek de olsa kamu kurumlarında istihdam edilebiliyorlar. CTP-HP-DP-TDP dörtlü koalisyon hükümeti, kurumları peşkeş çekmenin dışında çalışanları işsiz kalması için de elinden geleni yapıyor. Kurumu sermayeye devrettikten sonra çalışanların yasal istihdam hakkını da elinden almanın peşinde olan hükümet, yıllardır söylediğin tersine, bugün CAS’ın bir devlet kurumu olmadığını iddia ediyor. Daha önce işveren olarak CAS’ta toplu sözleşme imzalayan, Resmi Gazete’de CAS’ı Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı işletme olarak kabul eden devlet, bugün çalışanlarla adeta dalga geçiyor. Öte yandan çalışanların mahkemeye gitmesini önlemek adına işlerine son da vermediği halde çalışanların iş yerlerine gitmesini de polis zoruyla engelleyen hükümet; maaş ödemediği emekçileri sindirerek yıldırmanın peşinde. Tüm bunlar yaşanırken para almadan çalışan emekçileri iş alanlarından polis zoruyla uzak tutma girişimleri de başladı. Seslerini duyurmak için eylem yapan çalışanlar polis tarafından tartaklanıyor, darp ediliyor, yerlerde sürükleniyor.
İnsanların çalışma hakkını siyasal bir rant aracı olarak kullananlar daha sonra aynı insanları bir suç işlemiş gibi kamuoyu önünde hedef göstermeye çalışıyor. Bir istihdam modelini yaratanlar ve sürdürenler o yöntemlerle istihdam edilen insanları suçlayamazlar. 2 aydır maaş alamayan çalışanların tüm hayat düzenleri yok olmaktadır. Her insan gibi yaşamını gelirine göre planlayan bu insanlar, milletvekili maaşlarına artış üstüne artış yapanlar tarafından pervasızca açlığa mahkum edilmektedir. Bu gerçekler ortadayken CAS çalışanların haklı mücadelesini desteklemek emekten ve halktan yana duran tüm örgüt ve kişilerin görevidir.
CAS çalışanlarının yanında yer almak sadece bir maaş meselesine taraf olmak değil kktc’de yaratılan çarpık ve emek düşmanı çalışma düzene itiraz etmektir. İnsanları siyasal rant için kullanıp sonra da yok sayanlara “siz de rahat etmeyeceksiniz” demektir. Bizler Bağımsızlık Yolu olarak CAS çalışanlarıyla dayanıştığımızı ve elimizden geldiğince yanlarında olacağımızı duyururuz. Tüm halkı da çalışanların yanında olmaya çağırırız.
Bağımsızlık Yolu(a)
Ali Şahin
Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri