Sevgili Milletvekilleri
Yine bir tatil döneminin sonuna geldiniz. Sizin yararlandığınız bu ayrıcalık, ülkemizde pek az insanın eline geçiyor. Size normal gelse de tam üç ay boyunca dinlenmek, gezmek, sevdikleriyle vakit geçirmek, kitap okumak, sabahları geç kalkıp geceleri istedi saatte uyumak, kısacası kendine vakit ayırmak, birçok özel sektör emekçisi için rüyada bile mümkün olmayacak bir hayalden ibaret…
Bu durumda en büyük etken İş Yasası’nda öngörülen 14 iş günü ücretli izin hakkının patronlar tarafından kullandırılmamasıdır. Özel sektörün büyük bir bölümünde “izin” kelimesi ile “işsizlik” aynı anlama geliyor. Özel sektör çalışanları; streslerini atabilecekleri, yaz sıcağında rahatlayıp sevdiklerine vakit ayırabilecekleri bir tatili yaşayamıyor. Aksine yazda günler uzadığı için, birçok özel sektör emekçisinin mesaisi de uzuyor. Gece saat sekize, dokuza kadar uzayan bitimsiz mesailer ve cumartesi dahil her günü kapsayarak hiçbir sosyal yaşama vakit bırakmayan iş yükü yüzünden ilişkiler bozuluyor, çocuklar ebeveynlerini özlüyor, sosyal yaşam tahrip oluyor. Okulların da kapalı olduğu bu dönemde çalışmak durumunda kalan aileler, çocuklarını Kur’an kursları gibi faaliyetlere kayıt ettirerek hiç de gönüllü tercihleri olmayan mecburi ilişki ağlarına dahil olmak zorunda kalıyor.
Sizin tatiliniz nasıl geçti? Umarız ki, tatiliniz boyunca özel sektörde çalışan emekçilerin sorunlarını düşünmeye ve çözüm yolları bulmaya da zaman ayırabilmişsinizdir. Çünkü bu üç aylık süre emekçiler açısından hiç de güzel geçmedi.
Özellikle bu tatil döneminde döviz hiç boş durmadı, TL’nin değer kaybıyla birlikte döviz borcu olanlar açısından kabus gibi günler yaşanmaya başladı. Hakkını yemeyelim, hükümet de boş durmadı; bir yandan zenginlerin karını güvence altına almak için uğraşırken, diğer yandan da benzine, tüpe, elektrriğe, süte tepeden tırnağa her şeye zam üstüne zam yağdırdı.
Ama bu, sorunların sadece bir kısmı… Özel sektörde on binlerce işçi asgari ücret dahi alamadan çalışıyor, birçok yabancı uyruklu işçi çalışma izni yapılmadan kayıt dışı olarak çalıştırılıyor, çocuk işçiliği giderek yaygınlaşıyor, mesai saatlerine uyulmuyor, ek mesai/düzensiz mesai gibi haklar ödenmiyor ve özel sektör çalışanları her an işten durdurulabilecek denli güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor. Birçok işyerinde sigorta-ihtiyat sandığı kayıtları yapılmıyor, kayıtların yapıldığı işyerlerinde ise yatırımların yapılmaması, eksik yapılması normal bir uygulama olarak devam ediyor. Kısacası özel sektör çalışanları, her geçen gün kötüleşen bir muameleye maruz kalıyor.
Sevgili Milletvekilleri,
Özel sektördeki sorunların çözümüne ilişkin hükümet ve patron örgütleri çeşitli defalar fikirlerini ifade edip, yöntemlerini uygulayabilseler de; onbinlerce özel sektör çalışanı örgütsüz oldukları için tek bir söz dahi edemiyor. Kendi sorunları hakkında sadece özel sektör çalışanları konuşamıyor! Sendikasız iş yerlerinin muhasebesini tutan çalışanlar, iş güvencesi hissetmedikleri için önlerinde kaçırılan vergilere ses çıkaramıyor. Sendikasız iş yerlerinde her an işini kaybetme korkusu ile çalışan emekçiler, doğamıza zarar veren faaliyetlere itiraz edemiyor. Sendikasız iş yerlerinde gerçekleşen kayıt dışı işçilik, çocuk işçiliği, kuralsız ve yasa dışı faaliyetlerden toplumun haberi olamıyor. Sonuçta genel olarak tüm halk bundan zarar görüyor.
Bu duruma çözüm olarak, 10 ve üzeri çalışanı bulunan patronların sendikasız işçi çalıştırmasının yasaklanması için 2 Mayıs 2016 tarihinde Meclis’e bir yasa tasarısı önerilmişti. Ancak sizden önceki Meclis üyeleri bu yasanın görüşülmesinin ivedi bir konu olmadığına karar vererek Tasarıyı tozlu raflarda çürümeye terk ettiler. İçinde bulunduğumuz yıl gerçekleşen Genel Seçimler sonucunda yeniden şekillenen Meclis’in bu tasarıyı görüşebilmesi için Genel Kurul’a yeniden sunulması gerekiyordu. Tatil dönüşü size müjdemiz, Tasarı’nın yeniden önerildiği ve artık özel sektör çalışanları için yapılacak bir şeyiniz olduğudur.
Sevgili milletvekilleri,
Bu toplumun emekçilerinin yararlanamadığı çok özel bir haktan faydalanıp üç ay boyunca tatil yaptınız. Şimdi artık yenilenmiş ve taze bir zihinle toplumun en önemli sorunlarından biri olan, özel sektör emekçilerinin örgütlenme hakkına eğilmek için hazır olduğunuzu umuyoruz. Bu durum özellikle ekonomik krizin canımızı yaktığı bu dönemde acil bir ihtiyaç halini almıştır.
Bunun için tam on yedi aydır Meclis’te bekleyen ve sendikasız işçi çalıştırmayı yasaklayan yasayı ivedi olarak görüşüp, halkımızın ezici bir çoğunluğunun kanayan yarasına merhem sürebilirsiniz.
On ve daha üzeri işçi çalıştıran patronların, sendikasız işçi çalıştırmasını yasaklayabilir, özel sektör çalışanlarının insanca bir yaşama kavuşmasına katkı sağlayabilirsiniz…
Sizden istediğimiz şey, üç aylık kesintisiz bir tatil değil; özel sektör çalışanlarına onurlu bir çalışma gününden sonra insanca dinlenme şansını sunacak, kriz karşısında geleceğimizi patronların iki dudağı arasından kurtaracak örgütlülüğün önünü açmanızdır.
Sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalıdır ve bunu yapmak sizin elinizde.
Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu
Mustafa Keleşzade