Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Girne Kaymakamlık binası önünde basın açıklaması yaptı.
Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü adına basın açıklamasını okuyan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Evren Gürtunç, ülkemizde, hükümet ve işbirlikçileri eliyle dayatılan ekonomik ve sosyal çürümüşlüğün, gericiliğin, muhafazakarlığın ve sömürünün giderek derinleşmesine yol açtığına vurgu yaptı. Bu süreçte, adamızın kuzeyinde kadına yönelik ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarında somut ve ürkütücü bir artış yaşandığına dikkat çeken Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, hükümet eliyle kadına yönelik şiddetin zeminini meşrulaştırma çabalarına tanıklık etmekte olduğumuzu ifade etti.
Kadının emek ve beden bütünlüğünü korumak, özgürleşmesini sağlamak ve yaşam hakkını savunmak adına verilen mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerinin altını çizen Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, her yıl olduğu gibi bu yıl da sokakta olduklarını belirtti.
Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, yapısal sorunlara karşı net ve somut önerilerini şu şekilde açıkladı:
- Güvenli sığınma evleri ve şiddet önleme merkezleri her bölgede derhal hayata geçirilmelidir.
- Tüm ilçelerde Polis Şiddete Müdahale Birimi, etkin başvuru alacak şekilde yapılandırılmalı; ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi altında hizmet veren “ALO 183 Acil Sosyal Hizmet İhbar Hattı” altyapısı kurulmalıdır.
- Özel sektörde çalışan kadınların, yerli veya göçmen fark etmeksizin, ucuz ve esnek iş gücü olarak görülmesine son verilmelidir. İstihdamları güvence altına alınmalı ve “eşit işe eşit ücret” ilkesi derhal uygulanmalıdır.
- Bağımsızlık Yolu olarak “özel sektöre sendika” şiarımızı bir kez daha yineliyoruz. Kadın emeğinin sömürüsüne son verilmesi için özel sektörde sendikalaşmanın önü açılmalıdır.
- Kamu sektöründeki cinsiyet ayrımcılığına son verilmelidir.
- Toplumsal cinsiyet rollerinin kadınlara yüklediği sorumlulukların hafifletilmesi için: Kamusal kreşler, etüd merkezleri, kamusal aşevleri, çamaşırhaneler, yaşlı bakım hizmetleri ivedilikle hayata geçirilmelidir.
- Hükümetin finansal destek sağladığı Din İşleri ve Evkaf İdaresi’ne ayrılan bütçe, sosyal hizmetlere tahsis edilmelidir.
- Genç kuşaklara toplumsal cinsiyet eşitliği olgusunun aşılanması için, cinsiyetçi, heteroseksist ve muhafazakâr dayatmalar yerine, insan haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan eğitim müfredatları oluşturulmalıdır. Din dersleri, ilkokul çağındaki çocuklar için zorunluluktan çıkarılıp seçmeli ders haline getirilmelidir.
Her bir kadın özgürleşene dek, sokakları da meydanları da terk etmeyeceğiz!