Özkızan: Ülkemizde Tam Zamanlı Sanat Emekçisi Neredeyse Yok Denecek Kadar Az

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan ve Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Oygar, Emeğin Gündemi programına katılarak “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Sanatın ve Sanat Emekçilerinin Durumuna Soldan Bir Bakış” konu başlığını irdelediler.

Özkızan: Üç Kuruş Vergi Vermedikleri Ortamda, Toplumun Sanatsal Yatırımlarının Burjuvazinin Elinde Olmasına ve Nasıl Sanat Yapılacağına Onların Karar Vermesine Karşıyız

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan programda yaptığı açıklamalarda, insanların gündelik hayatta maddi manevi bir çok sıkıntıdan geçtiğini, bununla nasıl yüzleşileceği de sanatla kurduğunuz ilişkiyle ilgili olduğunu söyledi. Son on senedir Kıbrıs’ın kuzeyinde ultra zenginlerin sanata ve sanatsal faaliyetlere ciddi bir ağırlık verdiğine dikkat çeken Özkızan, üç kuruş vergi vermedikleri ortamda, toplumun sanatsal yatırımlarının burjuvazinin elinde olmasına ve nasıl sanat yapılacağına onların karar vermesine karşı olduklarını belirtti. Sanata ayrılan kaynakların, desteklerin veya fonların kimlere verileceğine onların karar verdiğine de dikkat çeken Özkızan, buna itirazlarının olduğunu yineledi. Özkızan, tüm bunları bir tarafa koyduğumuzda bir ultra zenginin toplumsal anlamda gerici faaliyetlere yatırım yapmaktansa sanat galerisi açmalarını elbette tercih ettiklerini de ekledi.

Kara Parayı Aklamak İçin Sanatı Kullanıyorlar

Kara parayı aklamak için de sanatın kullanılabileceğine dikkat çeken Özkızan, parayı dolaşıma sokmak için galerilerde açık arttırmaya katıldıklarını, çöpe atılacak sanat diye tabir edilen parçalara paralar aktardıklarını anlattı. Servet vergisinin bir slogan veya teknik bir vergi düzenlemesi konusu olmadığını, varlık içinde yokluk çeken bu toplumun, kendi kaynaklarını eline alması mücadelesi olduğunu vurguladı. 

Ülkemizde Tam Zamanlı Sanat Emekçisi Neredeyse Yok Denecek Kadar Az

Kıbrıs’ın kuzeyinde ekonomik bir sorun veya yoksunluk yoktur diyen Özkızan, son 20 yıl içerisinde pandemi dönemi hariç, büyüyen bir ekonominin olduğunu dile getirdi. Sorun ise bu zenginliğin ve kaynakların çok küçük azınlığın elinde olmasıdır diyen Özkızan, kaynağa sahip olmadığımız için sanatçı yetiştiremediğimizi, sanata ve sanatçıya sahip çıkamadığımızı belirtti. Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun parti programında sanata ve kültüre önemli bir yer ayrıldığını da sözlerine ekledi. Ülkemizde tam zamanlı sanat emekçisinin neredeyse yok denecek kadar az olduğuna işaret eden Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun parti programında tüm bu sorunlar için mücadele yollarının yer aldığını aktardı.

Oygar: Sanat Belirli Elit Bir Zümrenin İnisiyatifine Bırakılamayacak Kadar Önemlidir

Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Oygar programda yaptığı açıklamalarda, sanatın belirli elit bir zümrenin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu dile getirdi. Sanatın temel bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Oygar, sanat emekçilerinin ihtiyaçları ve sorunlarının da gündem olması gerektiğini aktardı.

Sanatın egemenlerin hegemonyasında olduğunu ve önemini bildiklerini ifade eden Oygar, sanatın emekçilerin gündeminde olmasını istemediklerini söyledi. Egemenlerin yönlendirdikleri ve kontrollerinde olan sanatın gündem olmasını istediklerini vurgulayan Oygar, halkın gözlerinin açılmasını istemediklerini belirtti. Sanatın kimin elinde, ne için kime karşı kullanıldığının önemli olduğunu belirten Oygar, halkın sanattan kopartılarak, elit bir kesimin elinde yapılabileceği düşüncesini empoze etmeye çalıştıklarını anlattı.

Sınıflı Toplumlarda Sanatın Dönüştürücü Gücünü Egemenler de Keşfetti

Oygar, sınıflı toplumlarda sanatın dönüştürücü gücünü egemenlerin de keşfettiğini, bu sebeple soldan, ezilenden, halktan yana sanatın gelişmesi için tavır takınmamız gerektiğini vurguladı. Sanatın toplumsal yaşamın yani hayatın yeniden üretimini sağladığına dikkat çeken Oygar, sanatın görünmeyen emek olduğunu söyledi.

Oygar, sosyalizmi savunan devrimciler olarak, sosyalizm için sadece ezilenlerin sesi olmak için mücadele vermediklerini, insanın insanlaşması anlamında bilimsel olarak bu potansiyelde oldukları için bu yolda mücadele verdiklerini söyledi. Emek sömürüsüyle belirli bir zenginliğe erişmiş ve sanat yapan kişi, şirket ve kurumların yaptıkları sanatta insan olma yaratıcılığının eksikliğinin hissedildiğini söyledi. Oygar, ultra zenginlerin sanatı, sanata veya sanatçıya değer verdiğinden değil, sadece algı oluşturabilmek için kullandıklarını, çevre kirliliği yaratan şirketlerin de çevre ile ilgili sanat çalışması yapmasının bunun bir örneği olabileceğini belirtti. Kapitalizmin, sömürünün, talanın ve savaşların olduğu bir ortamda ultra zenginlerin insana ve doğaya verdiği zarar ortadayken, sanatsal faaliyetlerinden pek bir şey çıkmayacağını da bildiklerini söyledi.

Ülkemizde Sanat Emekçilerinin Durumu Özel Sektör Emekçilerinden Çok Daha Kötü

Oygar, sanat emekçilerinin ülkemizde durumunun özel sektör emekçilerinden çok daha kötü olduğunu, baskı altında iş güvencesinin olmadığı bir ortamda üretim yapmaya çalıştıklarını aktardı. Özellikle emeklilik güvencelerinin olmadığını belirten Oygar, sanat anlamında üretmenin bu şartlarda çok zor olduğunu belirtti. Müzik gibi önemli bir sanat disiplininde sanatçılarımıza yaşama şansı vermediğimizi söyleyen Oygar, resim veya heykel alanlarının çok daha sıkıntılı olduğunu ifade etti.

Bağımsızlık Yolu Sanatçıların Kendi Öz Örgütlerinde veya Sendikalarında Örgütlenmeleri Gerektiğini Savunur

Sanatçıların kendi öz örgütlerinde veya sendikalarında örgütlenmeleri konusunun Bağımsızlık Yolu parti programında yer aldığını belirten Oygar, Kıbrıs’ın kuzeyinde yıllar önce sanatçıların örgütlenmesi konusunda çeşitli denemelerin yapıldığını ama başarısızlıkla sonuçlandığını aktardı. Kurulmaya çalışılan dernek veya birliklerin temelde ortak bir hedefte toplanmak yerine, bölünmeye yol açtığını söyledi. Emekçilerin hakkını en çok kendileri savunabilir diyen Oygar, en kısa zamanda sanatçıların birlik içinde ortak hedefte yeniden bir araya gelmesini umduğunu dile getirdi.

Oygar, Bağımsızlık Yolu dışında birkaç partinin programında sanata yer verdiğini ama Bağımsızlık Yolu kadar hiçbir partinin kapsamlı sanata veya sanatçıya dair bir mücadelesinin olmadığına söyledi. Oygar, programda sanatın, kendini ayrıcalıklı hisseden bir takım elit kimselerin tekeline bırakılamayacak kadar önemli olduğunun vurgulandığını ekledi. Sanatın gündelik yaşamın bir parçası olabilmesi, sanatın sokakla birleşebilmesi ve özgürce yapılabilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini programda yer aldığını aktaran Oygar, sanatın her şeyden önce bağımsız olması gerektiğinin de altının çizildiğini ifade etti. Sanat emekçilerinin özlük haklarının daha iyi savunulması için her sanat dalının sendikalaşması, sansürle mücadele, emeklilik, sanatın sanatçılar tarafından yönetilmesi gibi maddelerin programda yer aldığını aktaran Oygar, sanatçıların sigorta ve ihtiyaç sandıkları yatırımlarının devlet tarafından yapılması gerektiğinin de maddeler arasında yer aldığını kaydetti.

Özerk Tiyatro Yasası Hazırladık Devlet Tiyatroları için özerk tiyatro yasasını savunduklarını ifade eden Oygar, sanatı sanatçıların yönetmesi gerektiğinin altını çizdi. Baraka Kültür Merkezi ve Bağımsızlık Yolu’nun birlikte bu konuyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını belirten Oygar, siyasi atamalarla değil seçimle gelen bir kurulun yönetmesini savunduklarını söyledi. Sanatçıların ayrıca geçici sözleşmelerle değil iş güvencesiyle çalıştırılması gerektiğini savunduklarını ekleyen Oygar, bu yasa tasarısını Dünya Tiyatrolar gününde meclise götüreceklerini belirtti.