Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Dış İlişkiler Sekreteri Salih Hayaloğlu ve Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Mustafa Keleşzade, Emeğin Gündemi programına katılarak yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerini değerlendirdiler.
Özkızan: Mücadele Parlamentoda ve Sokakta Birlikte Sürmeli
Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, bugünlerde çokça dillendirilen “Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy verirseniz Avrupa Birliği yurttaşı olursunuz” söyleminin çok sıkıntılı olduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AB karşıtı, ulus devletlerine dönmeyi savunan aşırı sağ partilerin de seçime aday olduğunu belirtti. Tek başına oy vermenin yeterli olmayacağı vurgusu yapan Özkızan, niye oy verilmesi gerektiğinin altının doldurulmasının önemli olduğunu kaydetti.
Son AP seçimlerinden bugüne Kıbrıslı Türklerle ilgili AB gündemini meşgul eden tek konunun “karma evliliklerden doğan çocukların hak mahrumiyeti” olduğunu söyleyen Özkızan, bu konunun Avrupa Komisyonu’na taşınmış olduğunu belirtti. Bu hak mahrumiyeti ile ilgili bir mücadelenin verildiğini anlatan Özkızan, bu konunun Kimliksizler Derneği tarafından sokağa taşındığını, sokaktan destek gördüğünü, bu yüzden de mücadelenin ses getirdiğini vurguladı. Burada mücadelenin önemine vurgu yapan Özkızan, birini sadece meclise göndermenin tek başına başarı getiremeyeceğini söyledi.
Önemli Olan Kıbrıslı Türklerin Siyasal Eşitliği ve Kıbrıs Adasının Yeniden Birleşmesi
Yeşiller Partisi adaylarından Oz Karahan’ın karma evlilikten doğan çocukların vatandaşlık almaması gerektiğini savunduğunu ifade eden Özkızan, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne kendi yasalarına uymama çağrısı yaptığını belirtti. Özkızan, Oz Karahan’ın halihazırda Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almış, memur veya memur emeklisi kişilerin ve Kıbrıslı Elenlerin mülkünde oturanların büyük bir çoğunluğunun da Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığından atılması gerektiğini savunduğunu anlattı.
Özkızan, Yeşiller Partisi adayı Oz Karahan’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunmadığını, üniter bir Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunduğunu söyledi. Özkızan, birleşmenin adı federasyon veya Federatif Kıbrıs Cumhuriyeti olsun bunun önemli olmadığını, önemli olanın Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitliğinin sağlanması ve Kıbrıs adasının yeniden birleşmesi olduğunu ifade etti.
Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geri dönme siyasetini güdenlere karşı federasyonu savunduğunu anlattı. Kıbrıslı Türk halkı için Kıbrıs sorununun iki başlık altında toplandığını belirten Özkızan, bunlardan birinin Kıbrıslı Türklerin tanınmamışlığı, uluslararası statülerinin olmayışı, Kıbrıslı Türk sporcu, sanatçı ve hukukçuların uluslararası platformlarda bir temsiliyet hakkının olmayışı olduğunu söyledi. İkincisinin ise Kıbrıs’ın bölünmüş olmasıdır diyen Özkızan, federasyon modelinin bu iki soruna da cevap verdiği için ön plana konulan bir çözüm modeli olduğunu vurguladı. Federasyonun, bir taraftan adayı birleştireceğini, diğer taraftan da iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı olduğu için, Kıbrıslı Türklerin siyasi kimlikleriyle dünyada bir yer sahibi olmalarını sağlayacağını söyledi.
Kimlik Milliyetçiliğini Savunmuyoruz
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönelim diyenlerin Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitliğini ya görmezden geliyorlar ya da önemsemiyorlar diyen Özkızan, ada birleşsin de Kıbrıslı Türkler azınlık mı olmuş, asimile mi olmuş, Kıbrıslı Elen şovenizmi altında yok mu olmuş bunların öneminin olmadığını anlattı. Özkızan, bu mantığın Türkiye’de Kürtlere yapılandan bir farkı olmadığını söyledi.
Kıbrıslı Türk kimliğinin önemli olması, bizim kimlik milliyetçiliğini savunduğumuzdan değil vurgusu yapan Özkızan, ne yazık ki Kıbrıs adasında insanların kendi milli kimliklerini aşıp da Kıbrıslılıkta buluşabilecek bir iradeyi ortaya koymamış olmasıdır dedi. Bu önemli bir gerçektir diyen Özkızan, bunu görmezden gelirseniz yarın başka sorunlarla karşılaşabilirsiniz şeklinde ifadeler kullandı.
Oz Karahan Çözüm ve Barış Yanlısı Değil Bir Milliyetçi
Çoğu insan bilmediği için Oz Karahan’ı çözüm ve barış yanlısı sanıyor diyen Özkızan, Oz Karahan’ın yazılarında ben milliyetçiğim dediğini aktardı. Oz Karahan’ın sadece Kıbrıs siyasetinde değil dünyadaki görüşünün de milliyetçilik olduğunu söylediğini dile getiren Özkızan, Avrupa’daki milliyetçi sağ partileri desteklediğini anlattı.
Hayaloğlu: Seçimler Sınıf Mücadelesini Yaşatmak İçin Bir Araç
Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri Salih Hayaloğlu, programın başında Bağımsızlık Yolu’nun genel olarak tüm seçimlere bakış açısını değerlendirdi. Seçimlere mutlak ve merkezi anlamlar yüklemediklerini, sınıf mücadelesini yaşatmak için kullanılan diğer yollar gibi, seçimlerin de bir araç olduğunu dile getirdi. Bağımsızlık Yolu’nun emekçi halkın gündelik sorunlarını çözecek her türlü aracı kullandığını söyleyen Hayaloğlu, sokak hareketi, medya, seçim hepsine eşit anlamda önem yüklediklerini belirtti.
Bağımsızlık Yolu Vaat Değil Mücadele Sözü Verir
Seçimlerin, örgütlü sınıf mücadelesinin bir parçası olduğu oranda başarılı olabileceğine inandıklarını belirten Hayaloğlu, sınıf mücadelesini beslemek için bir araç olarak gördüklerini dile getirdi. Katıldıkları seçim dönemlerinde de rejim partileri gibi vaat vermediklerini, mücadele sözü verdiklerini aktardı. Ülkemizde sermaye ile kavga verilmediği sürece hiçbir konuda başarıya ulaşılabileceğine inanmadıklarını belirten Hayaloğlu, seçim dönemlerinde halktan oy almak için verilen vaatlerin de gerçekçi olmadığını söyledi.
Ebeveynlerinden birinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olduğu halde çocuğun vatandaş olamadığını hatırlatan Hayaloğlu, yasal haklarının gasp edildiğini söyledi. Bu kişilerin bu seçimde de oy kullanamayacağının altını çizen Hayaloğlu, bu konuların gündeme gelip konuşulması bile seçimlerin önemini göstermektedir ifadelerini kullandı. Hayaloğlu, seçilecek adayların bu konuyu Avrupa Parlamentosu’nda dillendirmesinin önemine de vurgu yaptı.
Sol İdeolojinin Emek Siyasetini Terk Etmesiyle Faşizm Yükselişe Geçiyor
Faşizmin dünya ölçeğinde yükselmekte olduğunu belirten Hayaloğlu, burada sorumlunun emek siyasetini terk edip kimlik siyasetine dönüşen sol ideoloji olduğu vurgusunu yaptı. Hayaloğlu, tüm dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte, emekten ve emekçiden yana bir adım atılmadığı için yoksullaşmakta olan halkı da milliyetçilikle kandırmakta olduklarını ifade etti. Milliyetçiliğin yükselmesi emek siyasetinin gerilemesi yanında, sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacı ve emperyalist talan siyasetinin bir sonucu olarak yabancılara karşı oluşan düşmanlıkla yükseldiğini belirtti.
Türk Milliyetçileri Nereye Koyuyorsak ELAM’ı da Kıbrıs Milliyetçilerini de Oraya Koyuyoruz
Hayaloğlu, Bağımsızlık Yolu’nun, Türk milliyetçilerini nereye koyuyorsa ELAM’I da, Kıbrıslılar Birliğini de, Yeşiller Partisi ve Oz Karahan’ı da ayni yere koyduğunu söyledi. Özlerinde hepsinin ayni olduğunu söyleyen Hayaloğlu, ELAM gibi Oz Karahan’ın da siyasi eşitliğe, AB’ye, karma evlilikten doğan çocukların kimlik almasına karşı olduğunu belirtti. 9 Haziran’da gerçekleşecek olan AP seçimlerinde emekten ve federasyondan yana adaylara oy verilmesi gerektiğini düşündüklerini de vurguladı.
Keleşzade: kktc Seçimleri Ne İse Avrupa Parlamentosu Seçimleri De Bizim İçin Ayni
Bağımsızlık Yolu olarak kktc seçimlerine girdiklerini belirten Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Mustafa Keleşzade, kktc seçimlerine girerken kktc’yi savundukları için girmediklerini belirtti. kktc rejiminin çürümüş bir rejim olduğunun altını çizen Keleşzade, Avrupa Parlamentosu seçimlerini de ayni şekilde yorumladıklarını dile getirdi. Bağımsızlık Yolu olarak AP seçimlerinde federasyon ve emekten yana olan kesimlere oy verme çağrısında bulunduklarını söyleyen Keleşzade, ayrıca ileride de AP seçimlerine girebilecekleri vurgusu yaptıklarını açıkladı. AB ve kktc’nin uğruna ölünecek yapılar olmadığını ifade eden Keleşzade, Bağımsızlık Yolu olarak her iki kuruma da eleştirel yaklaşmalarına rağmen, seçimleri bir mücadele aracı olarak gördüklerinden tavırlarını ortaya koyduklarını anlattı.
Kıbrıs’ın Kuzeyindeki Solcular Avrupa Birliği Seçimlerine Kutsal Anlam Yüklüyor
Kıbrıs’ın kuzeyinde solcuların AB’ye kutsal bir anlam yüklediğini belirten Keleşzade, AB’nin Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılımı teşvik etmek için yapılan paylaşımlarında sosyalizmi nazizimle bir tutup eşit derecede demokrasi düşmanı olarak gösterdiklerini aktardı. Paylaşımlarında Yahudilere zamanında yapılan soykırıma da yer verildiğini söyleyen Keleşzade, bunun elbette sıkıntı olmadığını ancak İsrail devletinin bugün Filistin halkına yaptı soykırım noktasında sessiz kalındığını ifade etti.
Seçimlerde oy vermenin bir tavır gösterme olduğunu, eylem ve basın açıklaması yapmak gibi bir şey olduğunu belirten Keleşzade, AB yurttaşı olmanın kıstasını önümüzdeki seçimde oy verme üzerinden koymanın anlamsız olduğunu söyledi. Oy verme anlamsız değildir ancak ulvi de değildir diyen Keleşzade, değişim iradesi ve tavır göstermek için kullanılan siyasi bir araçtır dedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde karşımızda bir şoven iradenin var olduğunu ifade eden Keleşzade, kendi anayasasını da çiğneyerek kimlerin Kıbrıslı Türk olduğuna karar vermeye çalıştıklarını söyledi. Bağımsızlık Yolu olarak oy verme çağrısı yaparken Kıbrslı Türklerin siyasal eşitliğini kabul edenlere oy verilmesi çağrısını yaptıklarını vurguladı. Ayrıca Keleşzade, karma evlilik mağduru ve AP seçimlerinde oy verme hakkı olmayan kişilerin sorunlarına yönelik çözüm talepleri olan kişilere veya partilere oy verilmesi gerektiğini de ekledi.
Kıbrıs’ın Yeniden Birleşmesini İstiyorsak Ayni Sorunları Yaşamayacağımız Modeli Savunmalıyız
Keleşzade, eğer Kıbrıs’ın yeniden birleşmesini istiyorsak ayni sorunları baştan yaşamayacağımız bir modeli savunmamız gerekiyor dedi. Halkların huzur içinde yaşayacağı, refaha kavuşacağı bir sistemi istiyoruz diyen Keleşzade, neden bunun yerine kendisi sorun olmasa bile sorunlara açık bir modeli tercih edelim şeklinde konuştu. Bu yüzden federal çözümü savunduklarını yineleyen Keleşzade, halkların eşit bir şekilde var olabilecekleri ve birleşme iradesi gösterebilecekleri çözüm modelini savunduklarını aktardı.
“Bağımsızlık Yolu Kıbrıslı Türk milliyetçisi mi” sorusu akıllara gelebilir diyen Keleşzade, bu konuya açıklık getirdi. Kıbrıslı Türkleri ilelebet yaşatacağız, kutsaldır, yücedir şeklinde bir pozisyon almadıklarını belirten Keleşzade, var olan durumda halklar arasında oluşacak sorunların nasıl önüne geçip birleşmeyi hayata geçiririz, kimliksel çatışmadan nasıl kaçabiliriz ve sınıf mücadelesini nasıl ön plana alabiliriz düşüncesinde olduklarını vurguladı. Gönül ister ki tüm bunların sonucunda buradan bir Kıbrıslılık çıksın şeklinde konuşan Keleşzade, buraya varabilmenin koşulunun var olan koşullara göre pozisyon almak olduğunu söyledi.
En Gerici Parti Yeşiller Partisi, En Gerici Aday Oz Karahan
Keleşzade, Kıbrıs’ın güneyinde federal bir çözümü savunmak, ilerice veya gerici olmanın bir kıstasıdır dedi. ELAM partisinin AP adayının daha önce federasyonu savunan DİSİ partisinin sözcüsü olduğunu belirten Keleşzade, güney Kıbrıs’ta şu anda federasyona en net karşı çıkan partinin Oz Karahan’ın aday olduğu Yeşiller Partisi olduğunu vurguladı. En gerici partinin Yeşiller Partisi, en gerici adayın da Oz Karahan olduğu vurgulayan Keleşzade, desteklenecek 3 Kıbrıslı Türk aday var, onlardan birini destekleyin yaklaşımının da yanlış olduğunu söyledi. Etnik yaklaşımla bakmamak gerekiyor diyen Keleşzade, ilerici, emekten yana, Kıbrıslı Türklerle eşit ilişkiyi savunan anti emperyalist Kıbrıslı Elen aday da desteklenmelidir açıklamasında bulundu.
Bağımsızlık Yolu Emeğin Kıbrıs’ını İstiyor
Bağımsızlık Yolu olarak emeğin Kıbrıs’ını istiyoruz diyen Keleşzade, kktc’ye de Kıbrıs Cumhuriyeti’ne de karşı olduklarını ifade etti. AB’yi emperyalist bir yapı olarak gördüklerini de ekleyen Keleşzade, emeğin Avrupa’sını oluşturabilmek için oy kullanın çağrısını yaptı.