NATO destekli İsrail, aylardır Filistin’de soykırıma devam ederken, Nisan ayı başında Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan İran Büyükelçiliği’ni bombaladı. Yüksek kalibreli füzelerle vurulan elçilikte Filistin Direnişine destek veren yüksek rütbeli 7 komutan hayatını kaybetti. Bilindiği gibi konsolosluk ve elçilik binaları uluslararası hukukta, kendi toprağı olduğu için ‘dokunulmaz’ olarak kabul edilmesine rağmen Siyonist İsrail, ABD’nin açık desteği ve Batı emperyalizminin sessizliğinden cesaret alarak acımasızca provokasyonlarına ve saldırılarına devam etmektedir. İsrail savaş suçlarına bir yenisini daha eklerken Milli Güvenlik Konseyi’nin ve Batı Emperyalizminin sessizliği bize gösteriyor ki, Şam’da yaşanan terör saldırısı ve aynı zamanda Filistin’de aylardır sürmekte olan soykırım suçuna ortak olmaya devam edecekler.
Şam’da bulunan İran Büyükelçiliği’nin bombalanmasının ardından dün akşam İran, İsrail’e yönelik beklenen misilleme saldırısını silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve füzelerle gerçekleştirdi. Yapılan saldırıyı beklenmedik bir şekilde önceden haber veren İran, sadece askeri hedeflerin vurulacağını ve saldırının ne zaman gerçekleştireceklerini önceden söylemişti. İran gibi en gerici, kendi halkına düşman yönetimler bile bugün saldırılarda İsrail’in insafsız tutumuna düşmemek için en azami dikkati gösterir duruma geldi.
Filistin’deki direnişi yenemeyen İsrail, savaşı bölgelere hoyratça kışkırtmaya devam ederken, İran’ın misilleme saldırısının ardından, dün yine Kıbrıs’taki İngiliz üslerinden kalkan uçaklar İran ve İsrail arasındaki çatışmaya dahil oldular. Her geçen gün bölgesel olarak yükselen bir savaşın içine çekilen Kıbrıs, askeri bir üs olarak kullanılmaya devam ettikçe hedef olmaya ve ada halkları olası bir saldırıya karşı yaşamsal anlamda tehlikeye atılmaya devam edilecek.
Kıbrıs’ı her geçen gün emperyal saldırganlığın ve bölgesel çatışmanın parçası haline getiren İngiltere’nin adamızı emperyalizmin bölgesel uçak gemisi gibi kullanması kabul edilemezdir.
Kıbrıs’ta halen askeri üs bulundurulması ile bölgesel çatışma ve savaşlara yönelik bir araç olarak kullanılmasına yönelik ada halklarının Kıbrıs’ta ne tür bir çözüm istendiğinden bağımsız olarak beraber mücadele etmesi gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Yaşanan savaşlara yönelik olarak ezilen halkların yanında olmak için gösterilecek en anlamlı dayanışma ülkemizde bulunan askeri üslere yönelik mücadele etmekle mümkündür. Bağımsızlık Yolu olarak İngiltere’yi, kanlı ellerini evimizden çekmeye çağırıyoruz. Kıbrıs’ta bulunan yabancı üsler insanlık ayıbıdır.
Bağımsızlık Yolu olarak tüm bölge halklarını İsrail devleti ve en büyük destekçisi ABD emperyalizmine karşı durmaya; Ortadoğu’da sağlanacak barış, huzur ve kardeşliğin tesis edilebilmesi için yıllardır topraklarımızda bölge halkları için tehdit olarak bulunan yabancı üslerden arındırılması için ada halklarını birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Kıbrıs’taki İngiliz üsleri bir insanlık ayıbıdır!
Out Out Out British Bases Out!
Bağımsızlık Yolu (a)
Salih Hayaloğlu
Dış İlişkiler Sekreteri