Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Baraka Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Batak ve Baraka Kültür Merkezi Üyesi Zekiye Şentürkler Emeğin Gündemi programına katılarak “Toplumsal Hafıza ve Kültür” konularını irdelediler.
Özkızan: Baraka Kültür Merkezi Hiçbir Yerden Fon veya Sponsorluk Almıyor
Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin 2001 yılından beri faaliyet yürüten, 23 yıllık aktif bir şekilde pek çok alanda mücadele veren demokratik kitle örgütü olduğunu söyledi. Baraka’nın sokakta verdiği mücadele ve eylemleri dışında kültürel alanda, tiyatro, sinema, müzik, eğitim, çocuk hakları, bilim, fikirsel yayın konusunda da yıllardır aktif bir şekilde ürettiğini belirtti.
Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin her üretiminde ciddi bir emek harcandığını, bu emeği de gönüllü bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Ülkemizde uzun yıllardır fonculuk kültürünün olduğunu, elçilikten veya AB’den fonlar alındığını, son dönemlerde de ciddi şekilde artış görüldüğünü belirten Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin ise hiçbir yerden fon veya sponsor almadan gönüllü emek ve dayanışmayla tüm aktivitelerini yürüttüğünü vurguladı.
Baraka Kültür Merkezi Pek Çok Alanda Kendi Kaynaklarıyla Mücadele Yürütüyor
Baraka Kültür Merkezi’nin fikirsel yayın yaptığı Argasdi Dergisi’nden bahseden Özkızan, 72. Sayısının geçtiğimiz günlerde yayınlandığını belirtti. Argasdi Dergisi’nin ülkemizdeki 3-4 adet gazeteyi düşünmezsek uzun süre ve düzenli olarak çıkan bir yayın organı olduğunu söyleyen Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin de tamamıyla kendi kaynaklarıyla bu dergiyi hazırladığını ve basımını yaptığını anlattı.
Özkızan, Argasdi Dergisi’nin en kıymetli boyutunun yazarlarını, katkı koyanlarını ve okuyanlarını dönüştürmesi olduğunu ifade etti. Argasdi Dergisi’nin ilk sayılarıyla son sayılarını karşılaştırdığınız zaman ne kadar gelişim ve değişim olduğunu görebilirsiniz diyen Özkızan, bir toplum entelektüel olarak geliştikçe de dönüşür ifadelerini kullandı. Ülkemizde yirmi yıl önce yazdığı bildiri, söylediği sözle ile bugün yazdığı bildiri söylediği söz arasında hiçbir fark olmayan dernekler, örgütler, partiler sendikalar var diyen Özkızan, bunun sebebinin de fikirsel üretimde bulunmuyor olmaları olduğunu belirtti.
Parasız, Bilimsel, Nitelikli ve Laik Eğitim Mücadelesinin En Büyük Eksik Ayağı Ortaya Bir Alternatifin Konulmuyor Olması
Ülkemizde parasız, bilimsel, nitelikli ve laik eğitim mücadelesinin uzun yıllardır devam ettiğini vurgulayan Özkızan, bu mücadelenin en büyük eksik ayağının ortaya bir alternatif konmuyor olmasıdır dedi. Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin çok kısıtlı imkanlarıyla ve tamamıyla gönüllü bir şekilde böyle bir alternatifi ortaya koyması gerçekten gurur verici ve sevindirici olduğunun altını çizdi. Bu durumun aslında toplumumuzda bir ayıbı da gözler önüne serdiğinden bahseden Özkızan, asimilasyondan, gericilikten ve yozlaşmadan şikayet eden, eylemler yapan sendikaların, örgütlerin ve partilerin kaynakları olmasına rağmen bu konuda alternatif ortaya koymamasının üzücü olduğunu vurguladı.
Baraka’nın çocuk hakları ve eğitim konusuyla ilgili uzun bir tarihi olduğunu vurgulayan Özkızan, en bilineninin de Yaz Kursları olduğunu söyledi. Baraka Kültür Merkezi’nin Yaz Kurslarını 10 yıla yakın bir süredir yaz aylarında düzenlendiğini aktardı. Özkızan, Baraka Kültür Merkezi’nin başka bir dünya diyerek yola çıktığını, sadece bunu söylemekle kalmadığını, bunun içinde mücadele ettiğini ve etmeye de devam edeceğini söyledi. Baraka’nın durmadan ürettiğini, başta kültürel üretimler olmak üzere, sokakta da sözünü söylemeye devam edeceğini vurguladı.
Batak: Kıbrıs’ın Arka Planda Kalmış Tarihini Daha Belirgin Kılmayı Amaçlıyoruz
Baraka Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Batak Emeğin Gündemi programında yaptığı açıklamada, Baraka Kültür Merkezi’nin son üretimi Bir Mikrofon Bir Hikaye programının beşinci yayınına hazırlandığını, bu programla, Kıbrıs’ın arka planda kalmış tarihini daha belirgin kılmayı amaçladıklarını söyledi. Gerçekte yaşananlarla, tarihte yazılanların farklılık gösterdiğine dikkat çeken Batak, bu programla 1960’lı yıllardan itibaren her dönemin tanıklarıyla yaptıkları röportajlarla gerçeğe ışık tutmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Batak, Baraka Kültür Merkezi’nin bu yılki tiyatro oyununun kadın özgürleşmesi ile ilgili çok şey anlatması yanında, emek mücadelesini de ciddi bir şekilde içinde barındırdığını söyledi. Baraka Kültür Merkezi’nin müzik topluluğu Sol Anahtarı’nın da Shakespeare’in Şen Kadınları oyunu için beste hazırladığından bahseden Batak, grubun iki şarkı hazırladığını sırf bu şarkıları dinlemek için bile bu oyun izlenmesi gerektiğini kaydetti.
Fon ve Sponsorlara Karşıyız, Bu Bizi Özgün, Özgür ve Yaratıcı Kılıyor
Baraka Kültür Merkezi’nin hiçbir yerden fonlanmadığını, elçilikten de AB’den de fon almayı reddettiklerini belirten Batak, kendi üretimleri ve öz değerleriyle var olmayı tercih ettiklerini anlattı. Kurulduğu günden bugüne 23 yıldır kendi ürettiği değerler haricinde herhangi bir kaynak arayışı içinde olmadıklarını da vurguladı. Bu durumun kendilerini özgün ve yaratıcı kıldığını ifade eden Batak, kimseye bağımlı olmadan, özgür bir şekilde üretimlerini kendi istedikleri çerçevede gerçekleştirdiklerini aktardı.
Aydın ve ilerici olduğunu söyleyen kişi ve grupların sponsorlarla iş yaptığını, fon aldığını belirten Batak, bu durumun biraz kafa karıştırdığını ifade etti. Batak, kişi veya gruplar, sorunların gerçek yaratıcılarından veya kaynağından fon ve sponsorluk alarak onların aklanmalarına yardımcı olduklarını söyledi. Batak, “fon almak bağlayıcı, susturucu ve sistemin istediklerini yaptıran ve söyleten bir durumdur, bizler de tamamıyla buna karşıyız” diye de ekledi.
Emek Yaşamı, Kültür ve Sanata Dair Dertleri Notalara Aktarıp Dinleyicilere Ulaştırıyoruz
Baraka Kültür Merkezi müzik grubu Sol Anahtarı’nın sokaktan beslendiğini, bu durumun da üretim açısından onları zinde tuttuğunu belirtti. Batak, emek yaşamıyla, kültüre ve sanata dair dertlerini notalara aktarıp dinleyicilere ulaştırması Sol Anahtarı’nı ülkemizde eşsiz yere koyduğunu söyledi.
Bu Yılki Tiyatromuz Emekçi Kadınların Çalışma Hayatında Yaşadığı Sıkıntıları, Emek Sömürüsü ve Eşit İşe Eşit Ücret Gibi Konuları İçeriyor
Baraka Kültür Merkezi Üyesi Zekiye Şentürkler Emeğin Gündemi programında yaptığı açıklamada, Baraka Kültür Merkezi tiyatro ekibinin, sadece sahneye çıkıp oyun sahneleyen bir ekip olmadığını, her alanda her yerde bulunduğunu belirtti. Sokakta da tiyatrosuyla bulunan, eylemlere tiyatro ekibiyle destek veren bir topluluk olduklarını belirten Şentürkler, tiyatro bir devrim provasıdır sözünün tamamıyla altını doldurduklarını ifade etti. Bu seneki tiyatro oyunları Shakespeare’in Şen Kadınları’ndan da bahseden Şentürkler, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününden bir gün sonra 9 Mart’ta ilk oyununun sahneleneceğini kaydetti. Emekçi kadınların çalışma hayatında yaşadığı sıkıntıları, emek sömürüsü ve eşit işe eşit ücret gibi konu başlıklarını bu tiyatro oyununda işlediklerini vurgulayan Şentürkler, tiyatro severleri bomba gibi bir oyunun beklediğini söyledi.
Şentürkler, bugüne kadar hiçbir yerden fon veya sponsorluk almadıklarını sadece Kültür Dairesi’nin derneklere yapmış olduğu katkı için proje hazırladıklarını belirtti. Şentürkler ancak kendi derneklerinin iç işlerine karışılacak bir durumun söz konusu dahi olmadığını vurguladı.
Argasdi Dergisi Baraka Kültür Merkezi’nin Göz bebeği
Şentürkler, yıllar önce duvar gazetesi olarak yayın hayatına başlayan şimdi ise Argasdi Dergisi adıyla basılan derginin son olarak da 72. Sayısını, tüm ekonomik zorluklara rağmen yayınlamaya devam ettiklerini anlattı. Kültür, sanat, politika dergisi olan Argasdi Dergisi’nde her sayıda bir konu başlığı seçtiklerini, o konuyla ilgili çeşitli yazılar yazılarak dergiyi hazırladıklarını söyledi. Derginin çok büyük emeklerle hazırlanan dolu dolu bir içeriğe sahip olduğunu belirten Şentürkler, her bir okuyucuya da mutlaka bir şeyler katabilecek değerli bir dergi olduğunu vurguladı.
Baraka Kültür Merkezi’nin Her Üretiminde Çocuklarla İlgili Konular Öncelikli
Şentürkler, 2023 yılının yazında 9. Yaz Kurslarını düzenlediklerini, küçük lokallerinde imkanları el verdikçe her çocuğa ulaşmayı amaçladıklarını söyledi. Baraka Kültür Merkezi’nin her üretiminde çocuklarla ilgili konuların öncelikli olduğunu ifade eden Şentürkler, düzenledikleri yaz kurslarının kuran kurslarına karşı ücretsiz, bilimle, sanatla ve sporla iç içe olabilecekleri bir eğitim imkanı sunduğunu vurguladı. Muhafazakarlaşmanın ve gericiliğin ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çeken Şentürkler, Baraka Yaz Kursları’nın bunun karşısında bilimi, sanatı ve sporu öne çıkardığını aktardı. Son olarak yaz kurslarına ek olarak Benimle Oynar Mısın etkinliğini oluşturduklarını belirtti.
Barak Kültür Merkezi’nin müzik grubu Sol Anahtarı’nın çok aktif bir şekilde çalışmalarına devam ettiğini belirten Şentürkler, grubun devrimci müzik gruplarının oluşturduğu Sol Müzik Platformu’nun “Kavga, Bitiş Yok Bu Şarkıya!” isimli albümde yer aldığından bahsetti. Platformun Almanya, Türkiye ve Ortadoğu’dan çeşitli devrimci müzik gruplarından oluştuğunu anlatan Şentürkler, Kıbrıs’tan bu organizasyona katılan Sol Anahtarı’nın şarkısı “Üç Bulut Bir Yağmur” da dinleyicilerin beğenisine sunulup, sosyal medya kanallarından yayına girdiğini söyledi.