Devletin kamu kurumlarına kadrolu istihdam yapmayarak, kamu kaynaklarını peşkeş çektiği taşeron şirketler, işçilerin maaş gibi en temel hakkını dahi gasp etmeye ve acımasızca sömürüye devam ediyorlar. Bilindiği gibi taşeron sistemi başta eğitim ve sağlık gibi temel kamusal hizmetlerde yaygınlaştıkça; hem kamusal kaynaklar özel sermayeye aktarılıyor hem de taşeronda çalışan emekçiler en ağır sömürü koşullarında istihdam ediliyorlar.
Partimizin edindiği bilgilere göre bu taşeron şirketler Ekim ayında fazla resmi tatil olduğu gerekçesiyle, kamu kurumlarında çalıştırdığı temizlik görevlilerinin Ekim ayı maaşlarından kesinti yapmıştır. Girne okullarından partimize ulaşan emekçiler, maaşlarının eksik ödendiğini ve bu eksik ödemeyle asgari ücretin dahi altında para aldıklarını belirtmektedirler.
İş Yasası’nın 40. Maddesi özel sektörde çalışan işçilerin de, kamudaki emekçiler gibi resmi tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmayıp, tatil yapmalarını ve bu günlerde bir iş karşılığı olmaksızın çalışmış gibi ödenmelerini emretmektedir. Yasa’yı açıkça ihlal eden özel şirketler, özel sektörde çalışan bir işçiye ödenmesi gereken en düşük ücret olan Asgari Ücret’in ödenmesi noktasında da keyfi davranmaktadırlar.
Gelmiş geçmiş hükümetlerde bulunan tüm düzen partilerinin bu sömürüye göz yumması, kamuda taşeron istihdamını devam ettirmesi, etkin bir denetim yapmaması, özel sektörde sendikasız işçi çalıştırılmasını yasaklamaması ve dahası sömüren şirketleri cezalandırma yoluna gitmemesi tamamen politik bir tercihtir. Üstelik İş Yasası’nın 23. Maddesi, devlet tarafından özel şirketlere yapılacak tüm ödemelerde, önce işçilerin bir alacağı olup olmadığının kontrol edilmesini ve bir alacak mevcutsa şirkete yapılacak ödemeden bu alacakların öncelikli olarak karşılanmasını emretmektedir.
İşçiler maaşlarını alamadıkları halde, devlet tarafından taşeron şirketlere ödemeleri eksiksiz bir şekilde yapılmakta, devleti yönetenler emekçilerin sömürülmesine çanak tutmaktadırlar.
Bu tutum, emekçiden yana değil sermayeden yana bir tercihin açık göstergesidir.
Bağımsızlık Yolu olarak taşeronlaştırmanın emek sömürüsünü katmerlediğini, iş güvencesini ortadan kaldırdığının altını çizer; taşeronlaştırmaya son verilerek, kadrolu istihdam yapılması gerekliliğini bir kez daha vurgularız.
Bağımsızlık Yolu (a)
Gazi Gök
Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri