Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. Asgari Ücret’in yerinde sayması yetmezmiş gibi; sağlık paralı, eğitim paralı, toplu taşıma yok, barınma hakkı dillerde kalmış bir hayal!
Okulların açılmasına az kaldı. Kayıt parası, kıyafet parası, kırtasiye parası, dergi parası diyerek gıdım gıdım yolunmaya devam edeceğiz.
Ekmeğe, benzine yenile zam yapıldı. Biz elektrik faturası ile baş etmeye çalışırken, daha kış gelmeden tüp gaz 107 TL oldu. Kış girişi tüpe bir zam daha geleceğini bilmek için müneccim olmak gerekmiyor… Pandemide ve onunla birlikte derinleşen ekonomik krizde özel sektör çalışanları, Göç Yasası mağdurları başta olmak üzere kamu emekçileri ve küçük esnaf yoksullaşmaya devam etti. Ama bir avuç ultra zengin bu koşullarda bile servetine servet kattı.
Bağımsızlık Yolu halkın yoksullaşmasına bir avuç ultra zenginin ise zenginleşmesine hizmet eden bu ekonomik politikaların, bir beceriksizlik olmadığını; tam aksine bilinçli bir tercih olduğunu vurgular.
Halkın acil ihtiyaçlarını, kamucu bir planlı ekonomi ile karşılayacak sosyal devlet adımlarını atmak mümkündür. Bunun için kaynak da vardır.
Bir avuç ultrazenginin, ekonomi dışında duran servetinden derhal servet vergisi alınmalı ve bu kaynak halkın acil ihtiyaçaları için sosyal devlet yatırımları olarak değerlendirilmelidir.
Bağımsızlık Yolu olarak neoliberal siyaset karşısında, emekçilerin güçlendirileceği çözümlerin hayata geçirilmesini talep etmek üzere, alın teri ile yaşayan emekçi halkımıza emekçilerin partisinde örgütlenme çağrısı yapıyoruz.
Hükümeti ile, sözde muhalefeti ile ultra zenginler tarafından idare edilen mevcut sistem partilerinin karşısında emekçilerin partisinde birleşelim…
– Asgari Ücret En Düşük Kamu Maaşına Endekslensin
– Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın
– Servet Vergisi Hemen Şimdi
Bağımsızlık Yolu
Emekçinin Partisi