25 Nisan Cumartesi Saat 2’de Nükleere Hayır De!

(21.04.2015)

Değerli basın emekçileri, değerli halkımız
Son günlerdeki seçim atmosferinin yarattığı yoğun ve hareketli gündeme rağmen
dikkatinizi çekmek istediğimiz, en az seçimler kadar önemli, hatta belki daha da 
fazla halkımızın kaderini, geleceğini etkileyen bir konu söz konusu:
Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan Nükleer Güç Santrali.
Haritaya basit bir göz atmayla herkesin görebileceği gibi Akkuyu, evimize çok yakın.
Nerdeyse ülkemizde bir nükleer santral kurulmuşcasına endişeliyiz ve bize, 
halkımıza, çocuklarımıza bunu reva görenlere de öfkeliyiz. 
Çünkü nükleer santraller bir atom bombası gibi tehlikeli ve risklidir.
Kaza olması halinde yayılacak radyasyondan etkilenecek kişiler, bir sonraki 
kuşakları da hesaba katmak gerektiğinden binlerle, milyonlarla ifade edilmektedir. 
Hiçbir kaza yaşanmasa bile hem doğal yaşamın ve Akdeniz’deki canlıların bu tesisten
olumsuz etkileneceği hem de halk sağlığı açısından başta kanser olmak üzere 
önemli riskler taşıdığı bilimsel gerçekler arasınadır.
ÇED Raporunun sahte imzalarla sunulduğunu ve eksikliklerine rağmen Türkiye makamlarınca 
alel acele onaylandığını da biliyoruz. Türkiye’deki dava süreci devam ederken ve 
Mersin’de ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde de binlerce insan nükleere hayır derken,
hala daha temel atma törenleri yapılmakta. Onlarca ilinde aynı anda yaşanan 
elektrik kesintisinin sebebini bir haftada açıklayamayan bir devlet, 
yanı başımıza nükleer santral kurmaktadır ki elektrik arızası halinde 
böylesi bir santralde kaza olma riski çok yüksektir. 
Türkiye Hükümeti, çevre hukukunun en temel prensiplerinin getirdiği uluslar arası 
sorumluluklarından kaçınarak, nükleer santralin doğrudan etki alanı içerisindeki 
halkımıza ve hükümete hiçbir şey sorma veya açıklama gereği duymadan kararlar almakta.
Oysa, özellikle Çernobil ve Fukuşima felaketlerinden sonra Avrupa ülkeleri, 
aşamalı olarak nükleer santrallerden vazgeçip yenilenebilir enerji
üretimine kanyak aktarmaktadırlar.
İşte bu nedenlerle bizler, çevre ekoloji örgütleri, sağlık örgütleri, kültür dernekleri,
halkımızın emek örgütleri sendikalarımız ve konuya duyarlı siyasi yapılar ile birlikte 
Nükleere Hayır Platformu adı altında bir süredir mücadele etmekteyiz.
Sadece Akkuyu’da değil dünyanın hiç bir yerinde nükleer santral kurulmasını istemiyoruz.
Sesimizi duyurmak ve nükleerin tehlikelerini anlatmak için 
bu güne kadar yaptığımız imza kampanyası, panel, eylem gibi 
çalışmalarımıza bir yenisini daha ekliyoruz.
Ve tarihin yaşadığı en acı nükleer felaket olan Çernobil’in yıl dönümünde 
“Yaşam İçin Çal Söyle, Nükleere Hayır De” sloganıyla bir konser 
düzenliyoruz. Bazıları bugün de aramızda olan müzisyenlerimizin ve 
sanatçılarımızın değerli katkısı, gönüllü desteğiyle halkımıza bir kez daha, 
“radyoaktif olma aktif ol” diyoruz.
25 Nisan Cumartesi günü saat 2’de Selimiye Meydanı’nda başlayacak olan ve
sunuculuğunu Serkan Soyalan’ın gerçekleştireceği etkinlikte
HAS-DER Halk dansları topluluğu kültürel oyunlarımızı, Baraka Tiyatro Ekibi 
sokak tiyatrosunu nükleere karşı sergileyecek. 
Lirik Şiir Grubu’nun şiirleriyle katılacağı etkinliğe 
şarkılarıyla katılacak müzisyenlerimiz ise şöyle:
Sol Anahtarı
Arda Gündüz
Grup Baria
Kuzey Tarık
Utku Yerebakan ve Hayal Ekibi
Grup Totem
Grup saki
İki Toplumlu Koro ve
Mesarya Bölge Korosu
Ayrıca etkinliğimizde, Mersin Nükleer Karşıtı Platform’dan ve adamızın güneyinden
davetlilerimiz de Platformumuzla dayanışmada olacak.
Halka ulaşmamızı sağlayan siz basın emekçilerine ve tanıtımlarımızı 
gönüllü olarak yayınlayan Radyo Sim ve Radyo Mayıs’a teşekkür ediyor 
ve tüm halkımızı, yaşam için şarkılar söylemeye davet ediyoruz.
25 Nisan Cumartesi saat 2’de Selimiye Meydanı’nda buluşalım…
Nükleere Hayır Platfromu

Leave a Comment